progress

English-Turkish Translation

  1. ilerleme, terakki.
    the progress of science.
    make progress: ilerlemek, ilerleme/terakki kaydetmek.
  2. gelişme, yükselme, yükseliş.
  3. (ileri) gitme/gidiş, yürüyüş.
  4. Biology büyüme, gelişme, olgunlaşma.
  5. gezi, özellikle kralın/hükümdarın resmî gezisi.
  6. ilerlemek, terakki etmek, ileri gitmek, (zaman) geçmek.
    We progress in learning step by step. The
    building of the school has progressed a great deal this week. The year is progressing, it will soon be autumn.
  7. gelişmek, büyümek, olgunlaşmak.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

cramp one's progress
birinin ilerlemesini engellemek Verb
Alliance for progress
gelişme ittifakı
blasting in progress
dikkat dinamit
business progress
ticari gelişme
Committee of Union and Progress
İttihat ve Terakki Cemiyeti Noun, Politics-Intl. Relations
Committee of Union and Progress
İttihat ve Terakki Proper Name, History
Committee of Union and Progress
İttihat Terakki Proper Name, History
company progress
şirketin gelişimi
Construction in Progress
Yapılmakta Olan İnşaat ve Onarımlar Noun, Accounting
constructions in progress
yapılmakta olan inşaatlar Noun
crime in progress
işlenmekte olan suç Noun, Law
disembodied technical progress
sermaye artırımına bağlı olmayan teknik ilerleme
economic progress
ekonomik ilerleme
engineering progress
teknik ilerleme
foe to progress
ilerleme düşmanı
follow sb's progress
birinin ilerlemesini izlemek Verb
good progress
iyi ilerleme
impede progress
ilerlemeyi engellemek Verb
in progress
ilerlemekte, yapılmakta, sürmekte, devam etmekte, gelişmekte.
the work now in progress: şimdi
yapılmakta olan iş.
in progress of time: zamanla, gel zaman git zaman.
the progress of events: olayların akışı/cereyanı/gelişmesi.
lightning progress
hızlı ilerleme
make progress
ilerleme kaydetmek Verb
make progress
kalkınmak Verb
make progress
ilerlemek Verb
make progress
terakki etmek Verb
make progress
gelişmek Verb
march progress
ilerleme durumu
marked progress
dikkate değer ilerleme
Party of Union and Progress
İttihat ve Terakki Fırkası Proper Name, Organizations
personal progress
kişisel gelişme
play in progress
sahnede oyun oynanmakta
promote progress
ilerlemeyi teşvik etmek Verb
satisfactory progress
tatmin edici ilerleme
social progress
toplumsal ilerleme.
stalemate in progress
ilerleyememe
stop progress
ilerlemeyi durdurmak Verb
stop the progress
ilerlemeyi durdurmak Verb
tardy progress
yavaş ilerleme
technical progress
teknik ilerleme
technological advance progress
teknolojik ilerleme
technological progress
teknolojik gelişme
technological progress
teknolojik ilerleme
Union and Progress
İttihat ve Terakki Proper Name, History
word in progress
kısmen tamamlanmış taahhütler Noun
word in progress
yarı üretilmiş ürünler Noun
work in progress
yapılmakta olan iş
work in progress
imalatı bitmemiş mallar Noun
progress achieved in respect of a matter
bir konuda kaydedilen ilerleme
progress beyond something
birşeyi geçmek Verb
progress beyond something
birşeyin ötesine ilerlemek Verb
progress beyond something
birşeyin ötesine geçmek Verb
progress beyond something
ilerleyerek birşeyi geçmek Verb
progress beyond something
birşeyin ilerisine geçmek Verb
progress billing
(US) yarı mamullerin faturalanması
progress by leaps and bounds
dev adımlarıyla ilerlemek Verb
progress certificate
iş ilerleme belgesi
progress chart
işin ilerlemesini gösteren grafik
progress chasing
bir örgütte yapılan işlerin tatmin edici düzeyde yürümesinden sorumlu bölümün işlevi
progress control
ilerleme kontrolu
progress in civilization
uygarlıkta ilerleme
progress in something
birşeyde gelişme kaydetmek Verb
progress in something
birşeyde ilerleme kaydetmek Verb
progress of a disease
bir hastalığın ilerlemesi
progress of an army
bir ordunun ilerlemesi
progress of business
işin gelişmesi
progress of economics
ekonominin gelişimi Noun
progress of events
olayların gelişimi
progress on something
bir konuda gelişme kaydetmek Verb
progress on something
bir konuda ilerleme kaydetmek Verb
progress payment
hisseye göre ödeme
progress payment
iş ilerledikçe yapılan ödeme
progress payment
istihkak ödemesi
progress payment
hakediş ödemesi
Progress Payments for Long-Term Construction and Repair Projects
Yıllara Yaygın İnşaat ve Onarım Hakedişleri Noun, Accounting
progress report
ilerleme raporu Noun
progress report
gelişme raporu Noun
progress suddenly and quickly
hamle yapmak Verb
progress through something
birşeyi yararak ilerlemek Verb
progress through something
birşeyin içinde yavaş yavaş ilerlemek Verb
progress to something
birşeye doğru ilerlemek Verb
progress to something
birşeye geçmek Verb
progress to something
ilerleyerek birşeye ulaşmak Verb
progress to something
birşeye doğru ilerleme kaydetmek Verb
progress towards
birşeye doğru ilerlemek Verb
progress towards
birşeye doğru ilerleme kaydetmek Verb
alliance for progress (1961)
Başkan Kennedy'nin Güney Amerika için önerdiği ekonomik ve sosyal kalkınma programı
contribute to scientific progress in a small way
bilimin ilerlemesinde küçük bir katkısı olmak Verb
gauge the progress made
yapılan ilerlemeyi ölçmek Verb
impede the progress of
geriletmek Verb
in progress of completion
tamamlanmakta
make significant progress toward ...
... yolunda önemli mesafe katetmek Verb
make significant progress toward ...
... yolunda önemli mesafe almak Verb
make significant progress toward ...
... yolunda önemli adımlar atmak Verb
make something progress or improve
ilerletmek Verb
obstruct the progress of a bill through the house of
Commons bir önergenin Avam Kamarası'ndan geçmesini engellemek Verb
sales progress control
satış ilerleme kontrolü
the progress of a job
gidişat
treat of the progress of cancer research
kanser araştırmalarındaki ilerlemeleri konu etmek Verb
work in progress of completion
tamamlanmakta olan iş
Union and Progress member
İttihatçı Proper Name, History
English-Turkish phrases from Zargan's own database