finish

  1. Verb bit(ir)mek.
    to finish a job. He finished his speech and sat down.
    finish third: (yarışta)
    üçüncü gelmek.
    We finished up all squares: Berabere kaldık/ödeştik.
  2. Verb sona er(dir)mek, ikmal et(tir)mek, son bulmak.
    to finish school. to finish a semester.
    finish
    in a point: sivri bir uçla son bulmak (ucu sivri olmak).
  3. Verb
    finish up/off: tüketmek.
    to finish up a can of paint.
  4. Verb
    finish off: telef etmek, yok etmek, mahvetmek, (işini) bitirmek, öldürmek.
    He's finished:
    İşi bitti, mahvoldu.
    This spray will finish off the cockroaches.
  5. Verb
    finish up: tamamlamak, yapıp bitirmek.
    She finished up a painting. They hope to finish their new home before winter.
  6. Verb cilâ vurmak.
    We finished the desk in antique red lacquer.
  7. Verb ölmek.
  8. Noun son, nihayet.
    fight to the finish: sonuna kadar mücadele (etmek).
    be in at the finish:
    (yarış, dövüş vb.) sonunda bulunmak/katılmak.
  9. Noun bitiş, bit(ir)me.
    a close finish.
  10. Noun ölüm.
    a fight to the finish: ölünceye kadar mücadele.
  11. Noun cilâ, rötuş.
    a glossy finish.
  12. Noun (bina içindeki) süs, tezyinat.
  13. Noun (boya vb.) son tabaka, cilâ, perdah.
  14. Noun son tabaka olarak kullanılan malzeme.
çıraklığını bitirmek Verb
çıraklığı tamamlamak Verb
askerliğini bitirmek Verb
eğitimini tamamlamak Verb
görevini tamamlamak Verb
spritz Noun
cilalı
vernikli
çizgili kâğıt yaprağı
mat saten baskı kâğıdı
sonuna kadar savaşmak Verb
son nefesine kadar dövüşmek Verb
başlangıçtan sonuna kadar
son anda yarışı kazanma: bilhassa at yarışlarında önce arkada kalıp son anda birden hızlanarak birinciliği alma Noun
perdah
ayna gibi cila
birinci gelen ancak çekilen fotoğrafla saptanabilen yarışma.
birincisi kıl payı farkla belirtilen yarışma.
kötü işçilik
parlak, cilâlı.
(US) bir işi bir hafta içinde bitirmek Verb
kolaylamak Verb
ipi aynı anda göğüslemek Verb
tüketmek Verb
bir işi bitirmek Verb
bir işi sona erdirmek Verb
birinin işini bitirmek Verb
halletmek Verb
geceyi tiyatroda tamamlamak Verb
geceyi tiyatroda tamamlamak Verb
(a) kullanıp/okuyup vb. bitirmek.
Have you finished with my book yet? (b) ilgisi kalmamak, ilişkiyi/ilgiyi/münasebeti
kesmek.
I've finished with him: Onunla ilgim kalmadı.
Wait till I've finished with him: Ona dünyanın kaç bucak olduğunu gösteririm.
devirmek Verb
berabere bitmek Verb
bir işi tamamlamak Verb
temizletmek Verb
Sözümü bitireyim.
perdahlanmış kağıt
bir işi ay sonundan önce bitirmeyi kafasına koymak Verb