sandığını sepetini toparlamak
Verb
öteberisini hazırlamak
Verb
öteberisini toplamak
Verb
pılı pırtısını toplamak
Verb
eşyalarını denk yapmak
Verb
iki-üç ürünün birlikte sarılıp düşük fiyatla satışa arz edilmesi
pil takımı
Information Technology
aile topluluğundan biri olmak
Verb
(ağrıyı/şişi gidermekte kullanılan) buz kesesi, soğuk havlu, ıslak sargı vb..
Noun, Medicine
çiğ sebze ve meyveleri kutuladıktan sonra ısıtıp konserve yapma yöntemi.
Noun
değişir disk paketi
Information Technology
(askerlik) arka çantası
Noun
(Br) ambalajında indirimli fiyat yazılı ürün
buz torbası/kesesi: hastaların vücuduna buz koymakta kullanılan su geçirmez torba.
Noun
pack ice ile ayni anlama gelir. buz kütlesi: bir arada sıkışıp tek bir parça haline gelen buzlar kümesi.
Noun
bir maldan bir çok paketin bir arada ambalajlanması
ambalajının içinde armağan bulunan perakende mal
satış noktasında bir ürünün satın alınması durumunda o ürünün yanındaki başka bir ürünün bedelsiz ya
da iskontolu fiyatla sunulması
bir ürünün ambalajının dışına iliştirilmiş hediyelik eşya
ambalajlı bir çok ürünü içine alan dış ambalaj
ambalajlı birçok ürünü içine alan dış ambalaj
(bir elektronik devreyi) besleme/tağdiye devresi: şebeke veya batarya ile beslenen ve elektronik devre
için gerekli çeşitli gerilimleri sağlayan düzen.
Noun
içinde armağan bulunan ürün ambalajı
geçici olarak fiyatı indirilmiş ambalajlı bir perakende malı
diş macunu ve fırçası gibi
iki üründen oluşan ve indirimli fiyatla satılan bir ambalaj
yalnızca tek ürünü ya da birimi içine alan ambalaj
hastanın ıslak çarşaflara sarılması
bir vagonu tıka basa yolcuyla doldurmak
Verb
çocuğu yatağına götürmek
Verb
bir jüri grubunda yandaşlarının çoğunluğunu sağlamak
Verb
bir toplantıda yandaşlarının çoğunluğunu sağlamak
Verb
yük hayvanı (eşek, katır, beygir vb.).
Noun
(kar) sıkı kartopu yapmak
Verb
askerlikte tam teçhizatla yürüyüş cezası
ice pack ile ayni anlama gelir. buz kütlesi: bir arada sıkışıp tek bir parça haline gelen buzlar kümesi.
yığın buzla, deniz buzlası, bankiz, buz tarlası, denizde sürüklenip bir araya yığılmış buzlardan oluşan
geniş saha.
ice pack ile ayni anlama gelir.
Noun
sinemaya kalabalığı ite kaka girmek
Verb
paketleme listesi, paket listesi
Noun, Commerce
göndermek, defetmek, kovmak.
iki ürün bir arada ambalajlı
(gemi) malı boşaltmak
Verb
dağ sıçanı, istifçi sıçan
(Neotoma cinerea): K. Amerika Kayalık Dağlarda bulunan ve yiyecekleri
yuvasına taşıyıp istif eden, avurtları keseli, kuyruğu püsküllü bir tür sıçan.
mountain rat, trade rat, wood rat ile ayni anlama gelir.
Noun, Zoology
(a) istifçi, ufaktefek lüzumsuz şeyleri biriktiren kimse, (b) ihtiyar maden arayıcı veya rehber.
Noun
konuşmacının çevresinde toplanmak
Verb
(ev eşyaları) sandıklara koymak
Verb
ambalajını değiştirmek
Verb
pılı pırtısını toplamak
Verb
terketmek, vazgeçmek, bırakmak, …'e son vermek.
I am tired of this game, let's pack in.