prompt

  1. ivedi, acele, çabuk, vakitli, vaktinde, vakit geçirmeksizin, hemen, ertelemeden, gecikmeden.
    a prompt
    reply. I expect a prompt answer. prompt payment.
  2. tez davranan, işini çabuk/vaktinde yapan.
    This worker is always prompt in his duties. They were prompt
    to offer their services.
  3. harekete geçirmek, teşvik etmek, kışkırtmak, zorlamak.
    Hunger prompted him to steal.
  4. başlatmak, önayak olmak, fırsat/vesile vermek
    The article in the paper prompted him to call a meeting of the staff.
  5. hatırlatmak, fısıldamak, suflörlük yapmak.
    It is forbidden to prompt a witness in the court.
  6. Commerce vade, borcun ödenmesi için verilen müddet.
    prompt note: vadeli senet, vade ihbarı.
  7. teşvik, tahrik, kışkırtma, harekete geçirme, önayak olma, başlatma, vesile/fırsat (verme).
  8. hatırlatma, hatırlatıcı şey, sahnede oyuncuya rolünü hatırlatıcı söz.
  9. tam.
    The performance will start at 8 o'clock prompt: Gösteri tam saat 8'de başlayacak.
komut istemi Information Technology
DOS komut istemi Information Technology
sistem komut istemi Information Technology
bir tanığı etkilemek Verb
çabuk yanıt
çabuk cevap
çabuk cevap
acil dikkat
bir sipariş ile hemen ilgilenme
(tiyatro) suflör locası
mal teslimini izleyen birkaç gün içinde yapılan nakdi ödeme
Londra Maden Borsası'nda satın alma sözleşmesini yerine getirmek için bir madenin teslim edilmesi gereken tarih
ödeme tarihi
(Londra Borsası) vade günü
çabuk karar
acele teslim
acilen yerine getirme
acele sevkıyat
ihbarname
ithalatçıya hatırlatmak amacıyla verilen ikaz notu
ödeme vadesinin dolmasına yakın
vadesinde borcunu ödeyen kimse
borcunu vaktinde ödeyen
muaccel ödeme
vaktinde ödeme
acele cevap
acele servis
acele yükleme
acele sevkıyat
birinin birşey yapmasına neden olmak Verb
birini birşey yapmaya teşvik etmek Verb
birini birşey yapmaya kışkırtmak Verb
birini birşey yapmaya itmek Verb
birine cevap yetiştirmek Verb
birine bir cevap önerisinde bulunmak Verb
ayaklanmaya kışkırtmak Verb
yardıma hazır
hızlı yargılama Noun, Law
üç aylık vade ile
acil tedbir alınmasını istemek Verb
acele olarak ödenmesini talep etmek Verb
hazır peşin
mümkün olduğu kadar çabuk bildirmek Verb
malların acele teslimini garanti etmek Verb
teslimi garanti etmek Verb
acele teslim satış