sarı

English Turkish Phrases

sari
sari, Hintli kadınların dolama entarisi. Noun
English-Turkish phrases from Zargan's own database

Turkish-English Translation

  1. Adjective yellow
  2. jaundiced
  3. flaxen
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

açık sarı
straw coloured
açık sarı
light yellow Adjective
açık yeşil sarı
bright green Adjective
açık yeşil sarı
chartreuse Adjective
ayrık sarı
selective yellow Adjective
bronz sarı
bronze yellow Adjective
koyu sarı
dark yellow Adjective
parlak sarı
chrome yellow
pastel sarı
pastel yellow Adjective
soluk sarı
buff Adjective
turuncumsu sarı
gamboge Adjective
sarı ...
xanthic
sarı altın
gold nuggets
sarı çiçekli katır tırnağı
broom
sarı dolmalık biber
yellow sweet pepper Noun, Food-Kitchen
sarı gül
yellow rose Adjective
sarı Hint ağacı
satinwood
sarı humma
yellow fever
sarı ırk
yellow race
sarı ırk
xanthoderm
sarı ırkın dünyayı istila edeceği varsayılan tehlike
yellow peril
sarı ışık
(traffic) (Br) amber light
sarı kantaron
St.John's wort Noun, Plant Species
sarı karantina bayrağı
yellow jack
sarı kart
yellow card Noun, Football
sarı kart görmek
to receive a yellow card Verb, Football
sarı kart görmek
to be booked Verb, Football
sarı kart görmek
to be yellow-carded Verb, Football
sarı kaya balığı
golden goby Noun, Zoology
sarı kayış balığı
brown cuskeel Noun, Zoology
sarı kitap
yellow book
sarı papatya
ox eye
sarı renk
gold
sarı renkte bir boya maddesi
chrome Noun
sarı saç
blond hair
sarı şalgam
swede
sarı sayfalar
yellow pages Noun
sarı ve kırmızı kartlar
bookings Noun, Sports
sarı yakut
chrysolite
sarı yaldız
gold bronze
(fotoğrafçılıkta) takıp çıkarılabilir sarı filtre cam
attachable
açık sarı (saç
flaxen
açık sarı renk
primrose yellow
açık yeşil ya da sarı renkte bir tür likör
chartreuse
güderiye benzer sarı renkli kalın deri
buff
ikinci sarı karttan kırmızı kart göstermek
to send off for a second bookable offence Verb, Football
kahverengi sarı renk
mustard
karantina işareti olan sarı bayrak
yellow jack
kırmızımsı sarı renk
ochre
spot sarı nokta korkaklık eğilimi
yellow yellow streak
trafik ışıklarında sarı yanarken geçmek
to shoot the amber Verb
turuncumsu sarı renk
gamboge
yoğun sarı sis
peasouper
Büyük Sarı Baba
great yellow father
sari
communicable
sari
taking
sari
catching
sari
contagious
sâri
contagious Adjective
sâri
infectious Adjective
sari hastalık
contagious disease Noun, Medicine
sâri hastalık
contagious disease Noun, Medicine
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Altın rengi, kükürt rengi
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.

sari
Hint kadınlarının tek parça kumaşın vücûda ... ibâret olan millî kıyâfeti
sari
Birinden diğerine ... nüfuz eden
şari
Kılla ilgili
şari
Kānun koyan kimse