kar kadar beyaz
Adjective
taneli kar: eriyip donmalar sonunda tane tane buzlaşmış kar.
Noun
karda birini izlemek
Verb
yıpranmamış yeni aday yeni yağan kar
karıklık, kar körlüğü.
Noun
ispinoz, karkuşu
(Plectrophenax nivalis). Kuzeyde karlı yerlerde yaşar.
Noun
kar tatili
Noun, Education-Training
kar siperi: yol, geçit vb.'nin kardan kapanmaması için yapılan siper.
Noun
kar kazı
(Anser caerulescens). Arktik bölgesinde yaşayan beyaz tüylü kaz. Güneye hicret ederse tüyleri gri-mavi renk alır.
Noun
yoğun kar yağışından dolayı mahsur kalmak
Verb
başını kaşıyacak vakti olmamak
Verb
kandırma teşebbüsü, samimi görünerek aldatma.
Noun
karakulak, kar parsı
(Panthera uncia). Orta Asya dağlarında yaşar.
Noun
(dağda) daimî kar sınırı.
Noun
kuşbaşı kar: kısa süre iri taneler halinde yağan kar.
Noun
kar çalısı
(Sarcodes sanguinea). Kaliforniya-Siera Nevada çam ormanlarında yetişen yapraksız, kırmızı çiçekli asalak bitki.
Noun
ak pelte: yumurta akı, şeker ve nışasta çırpılarak yapılan bir tatlı.
Noun
birini davet edip durmak
Verb
(a) iş altında ezmek, işe boğmak, (b) hezimete uğratmak, tamamen yenmek.
bir adayı büyük çoğunlukla yenmek
Verb
Pamuk Prenses
Proper Name, Language-Literature
Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler
Proper Name, Language-Literature
Karlar Kraliçesi
Proper Name, Language-Literature