birinin başına belalı bir iş açmak
Verb
bir şeyi kendisinin addetmek
Verb
bir şeyi birinin yüzüne vurmak, yüzüne karşı söylemek.
birşeyi birinin hesabına yazmak
Verb
bir şeyi birinin bakımına emanet etmek
Verb
bir şeyi çok istemek
Verb
bir şeyi boş vaktinde yapmak
Verb
bir şeyin riskini üstlenmek
Verb
bir şeyin riskinıüstlenmek
Verb
bir işi tek başına yapmak
Verb
ailesinin hatırı için bir şey yapmak
Verb
bir şeyi isteyerek yapmak
Verb
bir şeyi kendi irade gücü ile yapmak
Verb
bir şeyin sorumluluğunu üstlenmek
Verb
bir şeyi kendi inisiyatifi ile yapmak
Verb
bir şeyi kafasına uygun bulmak
Verb
programına bir şey sığdırmak
Verb
bir şeyi belleğine çakmak
Verb
içini dökmek, dert yanmak, derdini dökmek/açmak, açılmak, içindekileri açığa vurmak.
(a) bir şeyi başından atmak/savmak, (b) bir şeyden kurtulmak, (işi) tamamlamak.
el sıkarak anlaşmak, mutabık kalmak.
birine vasiyetinde bir şey vermek
Verb
birine vasiyetinde birşey vermek
Verb
bir şeyin girdisini çıktısını bilmek
Verb
bir şeyi çok iyi bilmek
Verb
bir işin ehli olmak, künhüne vakıf olmak, girdisini çiktısını bilmek.
bir şeyi parmaklarında oynatabilmek
Verb
bir şeyi korumakla görevli olmak
Verb
bir servete kendi başına sahip olmak
Verb
bir şeyin zilyedi olmak
Verb
bir şeye sahip olmak
Verb
vicdan azabı çekmek, vicdanen muazzep olmak.
It will be on my conscience: İçimi rahatsız edecek/vicdan azabı çekeceğim.
aklını bir şey kurcalamak
Verb
bir şey tedirgin etmek
Verb
bir şey dilinin ucunda olmak
Verb
bir şeye yetkili olmak
Verb
bir şeyi anlayabilmek
Verb
(zamanı gelince kullanmak üzere) saklamak, el altında/hazır bulundurmak.
bir şeyi kendi kazanmak
Verb
bir şeyi kendi harcamak üzere saklamak
Verb
ailesinden bir şey saklamak
Verb
bir şeyi birinin koruması altına vermek
Verb
birinin takdirine bırakmak
Verb
bir şeyi daima kendine kural edinmek
Verb
mazeret olarak ileri sürmek
Verb
bir şeye kendi başına malik olmak
Verb
bir şeyi dilediği gibi ertelemek
Verb
var kuvvetiyle/bütün gücüyle çalışmak, gayretle işe sarılmak/koyulmak, kendini tamamen işine vermek.
yaşlılığı için biriktirmek
Verb
unut(tur)mak, aklından çıkarmak.
bir şeyi kafasından atmak
Verb
bir şeyi birinin ulaşamayacağı yere koymak
Verb
zorla kabul ettirmek
Verb
birinin gırtlağına basmak
Verb
zorla kabul ettirmek, sıkboğaz etmek, ister istemez razı etmek.
birinin ardından laf söylemek
Verb
homurdanmak, sözü gevelemek.
birinin yüzüne karşı birşey söylemek
Verb
birşeyi birine açıkça söylemek
Verb
birşeyi birinin yüzüne söylemek
Verb
birşeye birinin açısından bakmak
Verb
birşeyi birinin gözünden görmek
Verb
birşeyi birinin açısından görmek
Verb
bir şeye değer biçmek hizmetlerine yüksek değer biçmek
Verb
kendini savunmak için bir şey söylemek
Verb
kendini savunmak için bir sav ileri sürmek
Verb
kolayca başarmak/yapıvermek.
bir konu hakkında milletvekiline başvurmak
Verb
bir işi kendiliğinden/yalnız başına yapmak.
bir şeyin biri için işten bile olmaması
bir şeyi eliyle tartmak
Verb
bir şeyi zihninde tartmak
Verb
bir şeyi kendi el yazısı ile yazmak
Verb
bir şeyi kendi eliyle yazmak
Verb
birşeyi birşey olarak kabul etmek
Verb
birşeyin birşey olduğunu kabul etmek
Verb
birşeyin birşey olduğunu varsaymak
Verb
birşeyi birşey olarak görmek
Verb
birşeyin birşey olmasını kabul etmek
Verb
birşeyle birşey arasında bağlantı kurmak
Verb
birşeyi birşeyle ilişkilendirmek
Verb
birşeyi birşeye atfetmek
Verb
birşeyi birşeye bağlamak
Verb
birşeyi birşey için temel almak
Verb
birşeyi birşey temeli üzerine kurmak
Verb
birşeyi birşeye dayandırmak
Verb
birşeyi birşey üzerinden ücretlendirmek
Verb
birşeyin ücretini birşey üzerinden hesaplamak
Verb
birşeyi birşey olarak seçmek
Verb
birşeyi birşeyden çıkarmak
Verb
birşeyin birşey olduğunu söylemek
Verb
birşeyi birşeye dâhil etmemek
Verb
birşeyi birşeyle ifade etmek
Verb
birşey aracılığıyla birşeyi açığa vurmak
Verb
birşeyi birşeyle kaynaştırmak
Verb
birşey için birşey ödemek
Verb
birşeyi birşeye sürtmek
Verb
birşeyin birşey olduğunu anlamak
Verb
birşeyin birşey olduğunu tespit etmek
Verb
birşeyi birşeyin kapsamına almak
Verb
birşeyi birşeye eklemek
Verb
birşeyi birşeye dâhil etmek
Verb
birşeyi birşeye dâhil etmek
Verb
birşeyi birşeyin kapsamına almak
Verb
birşeyi bir yere ilk kez sokmak
Verb
birşeyi birşeyden korumak
Verb
birşeyi birşeye sokmak
Verb
birşeyin içini birşeyle kaplamak
Verb
birşeyi birşeyle astarlamak
Verb
birşeyi birşeye dönüştürmek
Verb
birşeyi birşey haline getirmek
Verb
birşey için birşey gerekli olmak
Verb
birşey için birşey gerekmek
Verb
birşey aracılığıyla birşey edinmek
Verb
birşeyi sanki başka birşeymiş gibi göstermek
Verb
birşeyi model alarak şekillendirmek
Verb
birşeyi birşeye saplamak
Verb
birşeyi birşeye batırmak
Verb
birşeyi birşeye sokmak
Verb
birşeyi birşeyin içine itmek
Verb
birşeyi birşeyin içinden geçirmek
Verb
birşeyi birşeyden sokmak
Verb
birşeyi birşeyle parlatmak
Verb
birşeyi birşeye yeğlemek
Verb
birşeyi birşeyden fazla önemsemek
Verb
birşeyi birşey olarak tahmin etmek
Verb
birşeyi aşağı yukarı birşey olarak hesaplamak
Verb
birşeyi birşeye tercih etmek
Verb
birşeyi birşeyden fazla önemsemek
Verb
birşeye birşey katmak
Verb
birşeye yatırım yapmak
Verb
birşeye birşeyi hasretmek
Verb
birşeye para yatırmak
Verb
birşeyi birşey olarak tanımak
Verb
birşey için birşeyi salık vermek
Verb
birşey için birşeyi tavsiye etmek
Verb
birşey için birşeyi önermek
Verb
birşeyi birşey olarak görmek
Verb
birşeyi birşey saymak
Verb
birşeyi birşey kabul etmek
Verb
birşeyi bir yerden çıkarmak
Verb
birşeyi birşey olarak göstermek
Verb
birşeyi birşey haline getirmek
Verb
birşeyi birşeye dönüştürmek
Verb
birşeyin birşey olmasını sağlamak
Verb
birşeyi birşey kılmak
Verb
birşeyi birşeye göre boyutlandırmak
Verb
birşeyi birşeyin ışığında görmek
Verb
birşeyi ele alırken birşeyi göz önüne almak
Verb
birşeyi birşey olarak görmek
Verb
birşeyi birşey olarak kabul etmek
Verb
birşeyin birşey olduğunu düşünmek
Verb
birşeyi birşey olarak biçimlendirmek
Verb
birşeyi birşey biçimine sokmak
Verb
birşeyi birşeyin üzerine sürmek
Verb
birşeyi birşeye yaymak
Verb
birşeyi birşeye sürmek
Verb
birşeyi birşeye ayırmak
Verb
birşeye birşey sürmek
Verb
birşeyi birşey temelinde düzenlemek
Verb
birşeyi birşey sanmak
Verb
birşeyi birşey olarak kabul etmek
Verb
birşeyi birşeye yöneltmek
Verb
birşeyle birşeyin farkını anlamak
Verb
birşeyden birşey olduğunu anlamak
Verb
birşeyden birşeyi çıkarmak
Verb
birşeyden birşeyi anlamak
Verb
birşeye bakarak birşeyi anlamak
Verb
birşeyin değerini birşey olarak belirlemek
Verb
birşeyin birşey olduğunu düşünmek
Verb
birşeyi birşey olarak kabul etmek
Verb
birşeyi birşeye dâhil etmek
Verb