suppress

  1. Transitive Verb (iş, faaliyet vb.) durdurmak, son vermek.
  2. Transitive Verb önlemek, menetmek, yasaklamak, kaldırmak, lâğvetmek.
    All religious activities were suppressed.
  3. Transitive Verb zaptetmek, örtbas etmek, saklamak, gizli tutmak.
    to suppress one's feelings.
  4. Transitive Verb (yayınlanmasını) menetmek, yasaklamak, alıkoymak, hasıraltı etmek.
    Each nation suppressed the news
    that was not favorable to it.
  5. Transitive Verb (kanamayı, öksürüğü vb.) durdurmak, kesmek.
    suppress bleeding.
  6. Transitive Verb bastırmak, sindirmek, tenkil etmek.
    The troops suppressed the rebellion by firing on the mob.
bir kitabı yasaklamak Verb
bir belgeyi gizlemek Verb
bir gerçeği örtbas etmek Verb
bir mektubu saklamak Verb
mektup bu bu sahibine vermemek Verb
bir mektubu sahibine vermemek Verb
bir gazeteyi toplatmak Verb
bir yayını yasaklamak Verb
bir yayımı kaldırmak Verb
bir ayaklanmayı bastırmak Verb
bir skandalı örtbas etmek Verb
vasiyetnameyi saklamak Verb
bir vasiyetnameyi saklamak Verb
delili ortadan kaldırmak Verb
kanıtı ortadan kaldırmak Verb
konuşma özgürlüğünü kaldırmak Verb
önemli gerçekleri örtbast etmek Verb
önemli gerçekleri örtbas etmek Verb
birinin emekli aylığını kesmek Verb
birinin emeklilik hakkını kaldırmak Verb
terörü yok etmek Verb
delili ortadan kaldırmak Verb
basına sansür koymak Verb
gerçeği saklamak Verb