tereciye tere satmak, (bir şeyi çok iyi bilen kimseye) akıl öğretmeye kalkışmak.
Don't teach your grandmother to suck eggs: Tereciye tere satmaya kalkışma (Bana akıl mı öğreteceksin?)
(bokum bana yüzme öğretiyor) ustasına bir şey öğretmeye kalkışmak
Verb
tereciye tere satmak
Verb
öğretmenlik yapmak için gerekli şartlara sahip olmak
Verb
hayatını öğretmenlikle kazanmak
Verb
bir okulda ders vermek
Verb
(US) ilkokul öğretmenliği yapmak
Verb
uzaktan kumandalı programlama cihazı
birinin birşeyden ders almasını sağlamak
Verb
birine gününü göstermek
Verb
birine bir ders vermek
Verb
birine ağzının payını vermek
Verb
birinin aklını başına getirmek
Verb
birine görgü kurallarını öğretmek
Verb
birini terbiye etmek
Verb
“Sen giderken ben geliyordum.” “Babana akıl öğret.”
Huylu huyundan vazgeçmez/Can çıkar huy çıkmaz/Bu yaştan sonra huyumdan vaz geçemem/yeni bir şey öğrenemem/
Sekseninden sonra saz çalamam.
Adjective