tesadüfen.

Turkish-English Phrases

tesadüfen
incidentally Adverb
tesadüfen
randomly Adverb
tesadüfen
by coincidence
tesadüfen
accidentally Adverb
tesadüfen
coincidentally Adverb
tesadüfen
fortuitously
tesadüfen
peradventure
tesadüfen
by misadventure
tesadüfen
by chance
tesadüfen
by accident Adverb
tesadüfen
by haphazard
tesadüfen
at haphazard
tesadüfen
haply
tesadüfen
happy-go-lucky
tesadüfen
by chance (Kaynak: Evrim Çalışkanları) Adverb
tesadüfen
coincidentally Adverb
birini tesadüfen tanımak
to get to know sb Verb
biriyle tesadüfen karşılaşmak
to knock against sb Verb
birşeyi tesadüfen bulmak
to come on something Verb
ister kasıtlı ister tesadüfen
whether by a accident or by design
tesadüfen bir şey yapıyor olmak
to chance to do sth Verb
tesadüfen bir şeyle karşılaşmak
to chance upon sth Verb
tesadüfen işitmek
to overhear Verb
tesadüfen karşılaşmak
to meet quite by chance Verb
tesadüfen karşılaşmak
to bumper into Verb
tesadüfen kurban olan kişi
unintended victim
tesadüfen olmak
to chance Verb
tesadüfen orada olmak
to chance to be there Verb
tesadüfen uğrayan müşteri
stray customer
tesadüfen vukua gelen olay
casus fortuitous
tesadüfen yapmak
to fall into something Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database

tesadüfen
Rastlantı sonucu olarak