through way

English-Turkish Translation

  1. direkt yolculuk
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

throughway
thruway Noun
throughway
çevre yolu, kese yol. Noun
(ship) nose her way through fog
etc.: (gemi) sis vb.'de yolunu bulmak/yol almak.
edge one's way through the crowd
kalabalığı yararak ilerlemek Verb
elbow one's way through the crowd
itip kakarak yol açmak Verb
fight one's way through the press
kalabalıkta zorla ilerlemek Verb
find a way through ...
...'den çıkış yolu bulmak Verb
force one's way through the crowd
kalabalıkta kendine yol açmak Verb
he made way for himself through the crowd
kalabalıkta kendine yol açmak Verb
hew one's way through dense jungle
kılıç vb ile vurarak balta girmemiş ormanda kendine yol açmak Verb
open a way through the crowd
kalabalıkta yol açmak Verb
open a way through the crowd
kalabalıkta kendine yol açmak Verb
plough (plow ,) one's way through the mud
US çamurda bata çıka ilerlemek Verb
plough plow one's way through the mud
çamur içinde bata çıka yürümek Verb
read something all the way through
birşeyi sonuna kadar okumak Verb
shoulder one's way through the crowd
omuz atarak kalabalığı yarmak Verb
squeeze one's way through the crowd
kalabalıkta kendine yol açmak Verb
thread one's way through a crowd
kalabalıkta kendine bir yol açmak Verb
thrust one's way through
ite kaka yol açmak, sokuşmak.
twist one's way through
maharetle sokulup geçmek Verb
wangle one's way through the crowd
kalabalık içinden kendine bir yol açmak Verb
weave one's way through the traffic
trafikte yol bulup ilerlemek Verb
work one's way through school
kendi çabasıyla okumak
work one's way through university
kendi kazandığı parayla üniversitede okumak Verb
worm one's way through the crowd
kalabalık arasından kendine yol açmak.
English-Turkish phrases from Zargan's own database