trend

English-Turkish Translation

  1. Noun eğilim (Kaynak: Evrim Çalışkanları)
  2. Noun eğilim, meyil, temayül, gelişme yönü.
    the trends in the teaching of foreign languages.
    the
    trend of events: olayların gelişme yönü.
    The trend of prices is still upward: Fiyatlar hâlâ artma temayülündedir.
  3. Noun üslûp, moda, stil.
    the new trend in women's apparel.
    set the trend: moda çıkarmak/yaratmak.
  4. Noun yön, doğrultu.
    The hills have a western trend: Tepeler batıya doğru uzanıyor.
  5. Noun yönelmek, meyletmek, eğilim/temayül göstermek, eğiliminde olmak.
  6. Noun belirli bir doğrultuda uzanmak/gitmek.
    The road trends to the north: Yol kuzeye doğru uzanıyor.
  7. Noun belirli bir yöne dönmek.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

basic trend
ana eğilim
boom trend
konjonktürün düzelmeye yüz tutması
business trend
iş trendi
consumption trend
tüketim eğrisi
cost trend
maliyet eğilimi
cost trend
maliyetin trendi
cyclical trend
konjonktür eğilimi
cyclical trend
konjonktürün trendi
cyclical trend
konjonktürün eğilimi
demand trend
talep eğilimi
demographic al trend
demografik eğilim
demographic trend
demografik eğilim
down trend
aşağı doğru yönelen eğilim
downward business trend
işlerin kötüye gitmesi
downward trend
düşme eğilimi Noun, Economics
downward trend
azalma eğilimi Noun
downward trend
konjonktürün düşme eğilimi
economic trend
ekonomik trend
economic trend
ekonomik eğilim
expansive trend
genişleme eğilimi
export trend
ihracat eğilimi
fashion trend
moda eğilimi
future trend
gelecekteki trend
industry trend
sanayii eğilimi
industry trend
sanayi eğilimi
inflationist trend
enflasyon eğilimi
internal economic trend
iç ekonomik eğilim
investment trend
yatırım trendi
labor cost trend
işçilik maliyeti trendi
labor cost trend
işçilik maliyetinin seyri Noun
labour cost trend
işçilik maliyeti trendi
longer-terms trend
uzun vadeli trendler Noun
market share trend
piyasa payı trendi
market trend
piyasa trendi
market trend
piyasa konjonktürü
new trend
yeni trend
present trend
şimdiki trend
price trend
fiyat eğilimi
primary trend
birçok ay ve genellikle yıllarca süren menkul kıymet değerlerinin yönü
primary trend
(borsa) temel eğilim
productivity trend
verimlilik eğilimi
profit trend
kâr trendi
sales trend
satış trendi
seasonal trend
mevsime bağlı trend
seasonal trend
mevsim eğilimi
seasonal upward trend
konjonktürün mevsime bağlı yükselişi
secular trend
uzun devreli trend
secular trend
uzun dönemli eğilim
secular trend
seküler trend (mevsimsel değişmelerin aksine , uzun süreli trend
secular trend
yüzyıllık trend
set a trend
moda çıkarmak Verb
set the general trend
genel eğilimi tayin etmek Verb
set the trend
genel eğilimi tayin etmek Verb
show an uneven trend
düzensiz bir trend göstermek Verb
slow down the upward price trend
fiyatların yükseliş hızını kesmek Verb
spending trend
harcama eğilimi
stock market trend
borsa trendi
stock trend
hisse senedi kurlarının trendi
stock trend
hisse senedi trendi
stock-market trend
borsa trendi
style trend
moda değişikliği
take an upward trend
(fiyatlar) yükselmeye yüz tutmak Verb
take an upward trend
yükselme trendi göstermek Verb
underwriting trend
sigortacılık trendi
upward business trend
konjonktür yükselişi
upward trend
yükselen trend Noun
upward trend
yükseliş trendi Noun
upward trend
yükselme eğilimi
upward trend
yükseliş grafiği Noun
trend analysis
trend analizi
trend away from socialism
sosyalizmden uzaklaşma eğilimi göstermek Verb
trend breaker
trendi değiştiren
trend in building trade
inşaatçılıkta trend
trend in business
işin trendi
trend in freignt
navlun konjonktürü
trend in prices
fiyatlardaki trend
trend in the domestic economy
memleketin iç ekonomisinin trendi
trend in the domestic economy
ülkenin iç ekonomisinin trendi
trend in the population
nüfus trendi
trend increase
konjonktürün yükselmesi
trend of affairs
işlerin gidişi
trend of births
doğum oranının eğilimi
trend of demand
talep trendi
trend of demand
talep eğilimi
trend of employment
istihdam trendi
trend of events
olayların eğilimi
trend of exchanges
kurların trendi
trend of interest rates
faiz hadlerinin trendi Noun
trend of interest rates
fiyat hadlerinin trendi Noun
trend of spending
harcama trendi
trend of thought
düşünme eğilimi
trend on the stock market
borsadaki trend
trend period
konjonktür dönemi
trend rate of gross national product growth
gayri safi milli hâsılanın büyüme oranı trendi
trend rate of gross national product growth
gayri safi milli hasılanın büyüme oranı trendi
trend setter
moda başlatıcı
trend to collectivism
kolektivizm eğilimi
brand trend survey
markaya olan eğilim araştırması
decreasing trend in costs
maliyetlerde düşme eğilimi
general trend of business
iş şartlarının genel eğilimi
increasing trend in costs
maliyetlerde artma eğilimi
mark the trend of public opinion
kamuoyunun eğilimini saptamak Verb
mark the trend of the public opinion
kamuoyunun eğilimini belirtmek Verb
market trend analysis
piyasa trendi analizi
slow down the upward trend of prices
fiyatların yükselme hızını yavaşlatmak Verb
upward trend of prices
fiyatların yükselme trendi
upward trend of prices
fiyatların yükselme eğilimi
English-Turkish phrases from Zargan's own database

Turkish-English Translation

  1. Noun trend
  2. Noun tendency
  3. Noun orientation
  4. Noun propensity
  5. Noun inclination
  6. Noun disposition
  7. Noun leaning
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

borsa trendi
stock-market trend
borsa trendi
stock market trend
düşüş trendi
downtrend Noun, Economics
faiz hadlerinin trendi
trend of interest rates Noun
fiyat hadlerinin trendi
trend of interest rates Noun
fiyatlarda düşme trendi
weaker tendency in prices
gayri safi milli hasılanın büyüme oranı trendi
trend rate of gross national product growth
gayri safi milli hâsılanın büyüme oranı trendi
trend rate of gross national product growth
harcama trendi
trend of spending
hisse senedi trendi
stock trend
iş trendi
business trend
işçilik maliyeti trendi
labor cost trend
işçilik maliyeti trendi
labour cost trend
işin trendi
trend in business
istihdam trendi
trend of employment
kâr trendi
profit trend
konjonktürün trendi
cyclical trend
kurların trendi
trend of exchanges
maliyetin trendi
cost trend
memleketin iç ekonomisinin trendi
trend in the domestic economy
nüfus trendi
trend in the population
piyasa payı trendi
market share trend
piyasa trendi
market trend
satış trendi
sales trend
sigortacılık trendi
underwriting trend
talep trendi
trend of demand
ülkenin iç ekonomisinin trendi
trend in the domestic economy
yatırım trendi
investment trend
yükseliş trendi
upward trend Noun
yükseliş trendi
uptrend Noun, Economics
alçalan trend
downtrend Noun, Economics
bir trend
trendline
borsadaki trend
trend on the stock market
ekonomide trend
trends in the economy
ekonomik trend
economic trend
fiyatlardaki trend
trend in prices
gelecekteki trend
future trend
gerçek varlığı olmayan bir endüstri ya da trend
bubble
inşaatçılıkta trend
trend in building trade
mevsime bağlı trend
seasonal trend
olumlu trend
uptrend Noun, Economics
olumsuz trend
downtrend Noun, Economics
şimdiki trend
present trend
uzun devreli trend
secular trend
yeni trend
new trend
yükselen trend
upward trend Noun
yükselen trend
uptrend Noun, Economics
yüzyıllık trend
secular trend
trend analizi
trend analysis
düzensiz bir trend göstermek
to show an uneven trend Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database