yıllık

Turkish-English Translation

  1. annual
  2. calendar
  3. Adverb yearly
  4. yearbook
  5. per annum (p.a.)
  6. almanac
  7. annual charge
  8. (Lat.) annum
  9. quotennial
  10. per an
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

Çok yıllık (uzun ömürlü) bitkisel ürünlerin yetiştirilmesi (NACE kodu: 01.2)
Growing of perennial crops (NACE code: A1.2) Noun, Trades-Professions
Diğer çok yıllık (uzun ömürlü) bitkisel ürünlerin yetiştirilmesi (NACE kodu: 01.29)
Growing of other perennial crops (NACE code: A1.2.9) Noun, Trades-Professions
Tek yıllık (uzun ömürlü olmayan) bitkisel ürünlerin yetiştirilmesi (NACE kodu: 01.1)
Growing of non-perennial crops (NACE code: A1.1) Noun, Trades-Professions
Tek yıllık (uzun ömürlü olmayan) diğer bitkisel ürünlerin yetiştirilmesi (NACE kodu: 01.19)
Growing of other non-perennial crops (NACE code: A1.1.9) Noun, Trades-Professions
çok yıllık
perennial Noun, Botany
iki yıllık
biennial
yarı yıllık
semiannual
yüz yıllık
centenarian
yıllık (maaş) artışı
annual increment (salary)
yıllık (maaş) artışı
yearly increment (salary)
yıllık (maaş) artışı
annual (salary) increment
yıllık abone
annual subscription
yıllık abone ücreti
annual subscription
yıllık abonman
annual seasonal ticket
yıllık abonman
yearly subscription
yıllık abonman bileti
annual ticket
yıllık açık
annual debit
yıllık aidat
annual subscription
yıllık aidatını ödemek
to render annual dues Verb
yıllık amortisman
annual depreciation
yıllık amortisman gideri
annual depreciation charge
yıllık amortisman indirimi
annual allowance
yıllık amortisman tutarını hesaplamak
to compute the annual depreciation charge Verb
yıllık artan prim
step- rate premium Insurance
yıllık bayannameler
annual statements Noun
yıllık beyannameler
annual statements Noun
yıllık bilanço
annual balance sheet
yıllık bilanço
annual balance
yıllık bilançonun sunulması
presentation of the annual balance sheet
yıllık bileşik büyüme oranı
compound annual growth rate (CAGR) Noun, Economics
yıllık bilet
annual ticket
yıllık bütçe
annual budget
yıllık bütçe
annual estimates
yıllık büyüme oranı
year-to-year growth ratio
yıllık çekiliş
(lottery) annual drawing
yıllık ciro
annual turnover
yıllık ciro
turnover per annum
yıllık değer
annual value
yıllık denetim
annual audit
yıllık faaliyet raporu
policy statement
yıllık faiz
interest per annum
yıllık faiz
annual interest Noun, Banking
yıllık garanti edilen ücret
annual wage
yıllık gelir
yearly receipts
yıllık gelir
yearly revenue
yıllık gelir
annuity Noun
yıllık gelir
rente
yıllık gelir
annual earnings
yıllık gelir
annual revenue
yıllık gelir
yearly income
yıllık gelir
annual income
yıllık gelir
annual receipts
yıllık gelir sigortası
annuity certain Noun
yıllık gelir vergisi beyannamesi
annual return
yıllık genel kurul
annual general meeting
yıllık genel kurul
annual assembly
yıllık genel kurul toplantısı
annual general meeting
yıllık getiri
annual return
yıllık gider
annual expenses
yıllık hacim
annual volume
yıllık hâsılat
yearly receipts
yıllık hâsılat
annual proceeds
yıllık hesap
yearly account
yıllık hesap
year's account
yıllık hesap çıkarma
annual settlement
yıllık hesap durumu
annual of statement accounts
yıllık hesaplaşma
yearly settlement
yıllık ihtiyaçlar
yearly requirements Noun
yıllık ihtiyaçlar
annual requirements Noun
yıllık irat
annuity Noun
yıllık ısı dereceleri
annual range of temperature Noun
yıllık izin
annual leave Noun, Employment
yıllık kapasite
annual capacity
yıllık kapasite
annual output
yıllık kâr
annual profit
yıllık kâr
annual pims
yıllık kâr
yearly profit
yıllık kâr
yearly pims
yıllık kâr payı
annual dividend
yıllık kazanç
income from the year
yıllık kazanç
annual earnings
yıllık kazanç
yearly earning
yıllık kira
annual rent
yıllık kira
annual rental
yıllık kiraya verilmek
to let by the year Verb
yıllık kiraya verme
yearly letting
yıllık kongre
annual convention
yıllık kota
yearly quota
yıllık kurs
full year's course
yıllık liste
annual register
yıllık liste
annual list
yıllık maaş
annual salary
yıllık maaş
annuity Noun
yıllık maaş
annual pay
yıllık maaş tutarı
annual wage
yıllık mali durum tablosu
annual financial statement Noun
yıllık mali tabloların onaylanması
approval of the annual financial statements
yıllık mali tabloların onaylanması
adoption of the annual accounts
yıllık net kâr
annual net profits
yıllık net kazanç
net income from the year
yıllık net kazanç
yearly net earnings
yıllık net kazanç
clear annual value
yıllık ödeme
yearly payment
yıllık ödenebilir
payable annually
yıllık ödenek
annual allowance
yıllık ödenek
annuity Noun
yıllık ödenen faiz
yearly interest paid
yıllık olarak
annually Adverb
yıllık ortalama gelir
annual average
yıllık ortalama kazanç
annual average earnings
yıllık ortalama net satış
average annual net sales
yıllık patent harcı
patent annuity
yıllık patent ücreti
annual patent fee
yıllık poliçe
annual policy
yıllık prim
annual premium
yıllık randıman
annual yield
yıllık rapor
annual report
yıllık rapor
statement of accounts
yıllık rapor
financial report
yıllık resim
annual fee
yıllık satışlar
annual sales Noun
yıllık sigorta poliçesi
annual policy
yıllık sigorta primi
annual rate
yıllık sübvansiyon
annual grant
yıllık tahmin
annual estimate
yıllık tahsisat
annual grant
yıllık tahsisat alan
grantee of an annuity
yıllık taksit
rente
yıllık taksit
annual instalment
yıllık taksit
yearly instalment
yıllık taksit
annual instal l ment
yıllık talep
yearly demands
yıllık talep
yearly demand
yıllık telif hakkı
annual royalty
yıllık temettü
annual dividend
yıllık toplantı
annual meeting
yıllık toplantı
annual convention
yıllık toplantı
annual conference
yıllık tüketim
annual consumption
yıllık ücret
annual wage
yıllık ücret garantisi
annual wage guarantee
yıllık ücretli izin
annual pay vacation
yıllık üretim
annual production
yıllık vergi
annual tax
yıllık verim
annual output
yıllık verim
yield for a year
yıllık verim
yearly output
yıllık yağış miktarı
annual precipitation
yıllık yayım
annual publication
yıllık zarar
annual loss
(piyango) yıllık çekiliş
annual imf
... yıllık tecrübe
... years of experience Noun
altı yıllık kira sözleşmesi
lease determinable at the end of six years
beş yıllık bir dönem
(Lat.) lustruc
beş yıllık bir dönem
lustrum
beş yıllık plan
five-year plan
beş yıllık plan
five year plan
beş yıllık staj
five years'articles
bileşik yıllık getiri
compound annual return
bin yıllık bir süre
millenium
bir yıllık garanti
12-month guarantee
bir yıllık garanti
one year guarantee
bir yıllık garanti
a year's guarantee
bir yıllık hapis cezası
one spot
bir yıllık hazine bonosu
roosa bonds Noun
bir yıllık hesap dönemi
business year
bir yıllık iş
year-long employment
bir yıllık kira
a year's rent
bir yıllık kurs
full year's course
bir yıllık maaş
one year's pay
bir yıllık sözleşme
yearly contract
bir yıllık ücret dondurma
one-year wage freeze
birine yıllık gelir bağlamak
to pay someone an annuity Verb
dört yıllık süre
quadrennial
gerçek yıllık faiz oranı
true annual rate of interest
grup yıllık emeklilik planı
group annuity pension plan
işçilerin yıllık raporu
employees' annual report
iştiraksiz yıllık gelir
noncontributory annuity
kesintisiz yıllık maaş
perpetuity Noun
kişi ücretindeki yıllık artış
annual increment
kullanılmamış yıllık izin
accumulated annual leave Noun, Law
net yıllık değer
net annual value
on yıllık süre
space of ten years
ortalama yıllık brüt gelir
average yearly gross income
reklam ajansının yıllık cirosu
gross billing Noun
şarta bağlı yıllık gelir
contingent annuity
sürekli yıllık gelir
perpetual annuity
yaşlılık yıllık maaşı
old-age annuity
yaşlılık yıllık maaşı
old age annuity
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Üzerinden bir yıl geçmiş
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.