yara

Turkish-English Translation

  1. injury
  2. rent
  3. tear
  4. wound
  5. ulcer
  6. slash
  7. trauma
  8. hurt
  9. lesion
  10. insult
  11. laceration
  12. gash
  13. open sore
  14. saddle-gall
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

abdomen yarası
abdominal wound Noun, Medicine
ateşli silah yarası
gunshot wound Noun, Medicine
batın yarası
abdominal wound Noun, Medicine
bıçak yarası
knife wound Noun, Medicine
kesici ve delici alet yarası
stab wound Noun, Medicine
künt yara
blunt injury Noun, Medicine
künt yaralanma
blunt injury Noun, Medicine
kurşun yarası
gunshot wound Noun, Medicine
ölümcül yaralanma
fatal injury Noun, Medicine
ölümle sonuçlanan yaralanma
fatal injury Noun, Medicine
penetran yara
penetrating injury Noun, Medicine
penetran yaralanma
penetrating injury Noun, Medicine
abdomende yara
abdominal wound Noun, Medicine
abdominal yara
abdominal wound Noun, Medicine
açık yara
an open wound
ağır yara
fatal injury
ağır yara
serious injury
ağızda yara
canker sore Noun, Diseases
batında yara
abdominal wound Noun, Medicine
dışardan belli olmayan yara
latent injury
düşman ateşinden alınan yara
battle injury
görev sırasında alınan yara
injury sustained in the line of duty
hafif yara
scratch
hafif yara
slight injury
hafif yara
minor injury
hayatı tehlikeye sokan yara
vital wound
iş kazası sonucu meydana gelen yara
occupational injury
iş sırasında alınan yara
injury at work
ışınların doğurduğu yara
irradiation injury
işleyen yara
running osre
kazada alınan yara
accidental injury
kazanın neden olduğu yara
injury caused by accident
nemli yara
moist wound Noun, Medicine
ölümle sonuçlanan yara
fatal injury
ovma sonucu meydana gelen yara
chafe
sakat bırakan yara
disabling injury
sürtmekten meydana gelen yara
gall
tarihi yara
historic wound Noun
uzun kesik veya yara
slash
uzun zamandır yatmaktan ötürü oluşan yara
bedsore
yüzeysel yara
flesh wound
zarar, hasar; yara
injury
yara açmak
to wound Verb
yara almadan kaçmak
to escape without a scratch Verb
yara almak
to be wounded Verb
yara almak
to sustain an injury Verb
yara almamış
unhurt
yara almaz
impassible
yara almış gurur
wounded vanity
yara bandı
band-aid Noun
yara bandı
adhesive bandage Noun
yara bandı
plaster Noun
yara bere
wounds and bruises
yara bere
cuts and bruises
yara bere almadan kurtulmak
to emerge unscathed Verb
yara deşmek
to open up an old wound Verb
yara deşmek
to touch a sorespot Verb
yara deşmek
to bring up a sore topic Verb
yara dikişi
suture
yara dokusu
scar tissue Noun, Medicine
yara etmek
to chafe Verb
yara işlemek
(wound) to fester and dicharge Verb
yara izi
cicatrice Noun, Medicine
yara izi
cicatrix Noun, Medicine
yara izi
scar Noun, Medicine
yara izi bırakmak
to scar Verb
yara kabuğu
crust over a wound
yara kabuğu
scab
yara kapanmak
(wound) to heal Verb
yara olmak
to develop into an open wound Verb
yara pamuğu
lint
yara yeri
mark
ağır yara almak
to receive severe injuries Verb
araba lastiğinin yara alması
injury to the tyre
hafif yara veya tırmık izi
scotch
ilaç sürmeye veya yara temizlemeye özgü sünger parçası
swab Noun
İsa'nın vücudundaki yara izleri
stigmata Noun
kendini ölüme götürecek yara almış
wounded to the death
öldürücü yara ve hasara neden olabilen silah
dangerous weapon
ölümle sonuçlanacak ağır yara almış olma
fatally injured
razı olan kişi yara almaz
(Lat.) volenti non fit injura
ruhsal yara yaratacak şok
traumatizing shock
sürterek yara etmek
to gall Verb
taksirli yara alma
nonaccidental injury
uzun bir yara açar gibi kesmek
to slash Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Bir dış etkiyle, bir hastalık veya ... kesik, yarık veya çıban
  2. Güç, kuvvet, tâkat
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.