1. Sıfat sırada, bir hizada.
    in-line engine: silindirleri bir hizada olan motor.
hatta kodlama İsim
hatta işleme İsim
hatta girişli altyordam İsim
(a) düzgün, bir hizada/düzeyde/seviyede.
keep prices in line: fiyatları makul seviyede tutmak.
(b)
in line with: uygun, muvafık, aynı fikirde.
That isn't in line with my ideas at all! (c) hazır, âmade, (d) sırada, sonraki.
Who's next in line? Sıra kimde? (e)
in line for: elde etmek üzere, sırası gelmiş.
in line for the job: iş almak/bulmak üzere, iş sırası gelmiş.
in line for promotion: terfi sırası gelmiş.