Türkçe-Ingilizce Çeviri

  1. suppress
  2. stay
  3. interdict
  4. foreclose
  5. forfend
  6. Fiil to counteract
  7. Fiil to foreclose
  8. Fiil to funk
  9. Fiil to intercept
  10. Fiil to stem
  11. Fiil to suppress
  12. Fiil to thwart
  13. Fiil to stop
  14. Fiil to avert
  15. Fiil to way lay
  16. Fiil to preclude
  17. Fiil to avoid
  18. Fiil to inhibit
  19. Fiil to prevent
  20. Fiil to stand in the way
  21. Fiil to obviate
  22. antevert
Türkçe-Ingilizce çeviriler: Zargan Ltd.

Türkçe-Ingilizce Ilgili Terimler

enfeksiyon önleme
infection prevention İsim, Tıp
enfeksiyon önleme ve kontrol
infection prevention and control İsim, Tıp
Jenositin Önlenmesi ve Cezalandırılması Hakkındaki Sözleşme
Convention on the Prevention and Punishment of the Crime of Genocide İsim, Uluslararası Hukuk
Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi
Convention on the Prevention and Punishment of the Crime of Genocide İsim, Uluslararası Hukuk
…i önlemek
to obviate … Fiil
akıntıyı önlemek
to stanch staunch Fiil
anormallikleri önlemek
to avoid anomalies Fiil
bir felaketi önlemek
to avert a catastrophe Fiil
bir grevi önlemek
to avoid strike Fiil
bir hakkın kullanılmasını önlemek
to prevent the exercise of a right Fiil
bir hasarı önlemek
to avert a damage Fiil
bir kavgayı önlemek
to head off a quarrel Fiil
bir kazayı önlemek
to prevent an accident Fiil
bir kazayı önlemek
to avert an accident Fiil
bir savaşı önlemek
to prevent a war Fiil
bir savaşı önlemek
to avoid a war Fiil
birini önlemek
to stand in someone's way Fiil
birinin başarıya ulaşmasını önlemek
to keep someone down Fiil
birinin bir şey yapmasını önlemek
to inhibit someone from doing sth Fiil
birinin birşeyi yapmasını önlemek
to prevent someone from doing something Fiil
birinin birşeyi yapmasını önlemek
to keep someone from something Fiil
birinin itirazıni önlemek
to obviate sb's objection Fiil
birinin itirazlarını önlemek
to obviate sb's objections Fiil
birşeyi önlemek
to provide against something Fiil
birşeyi önlemek
to head off something Fiil
birşeyin ilerlemesini önlemek
to set something back Fiil
borcu ödeyerek icrayı önlemek
to satisfy an execution Fiil
bu hastalığın yayılmaksını önlemek
to stop the spread of a disease Fiil
buhranı önlemek
to forestall a crisis Fiil
buhranı önlemek
to avert a crisis Fiil
çarpışmayı önlemek
to avoid colliding Fiil
çifte vergilendirmeyi önlemek
to avoid double taxation Fiil
dağılmasını önlemek
to whip in Fiil
dinin görevlerini serbestçe yerine getirmeyi önlemek
to impediment to the free exercise of religion Fiil
dolandırıcılığı önlemek
to prevent fraud Fiil
enflasyonu önlemek
to cure inflation Fiil
fiyatların yükselmesini önlemek
to keep a lid on prices Fiil
grevi önlemek
to avoid strike Fiil
haczi önlemek
to stave off foreclosure Fiil
hasarı önlemek
to avert damage Fiil
hasarı önlemek
to avoid damage Fiil
herkesçe tanınmayı önlemek
to avoid publicity Fiil
hukukun normal seyrini önlemek
to prevent the course of justice Fiil
icrayı önlemek
to buy out the execution Fiil
iflası önlemek
to save of bankruptcy Fiil
ihtarnamenin tebliğini önlemek
to obstruct process Fiil
kalabalığın yaklaşmasını önlemek
to keep back the crowd Fiil
katilin linç edilmesini önlemek
to prevent the murderer from being lynched Fiil
kazaları önlemek
to guard against accidents Fiil
kıtlığı önlemek
to keep the wolf from the door Fiil
liberalizmi önlemek
to stem back liberalism Fiil
oy hilesi ile seçilen adayın mevkiine geçmesini önlemek
to count out Fiil
ödemede bulunarak icrayı önlemek
to satisfy an execution Fiil
rekabeti önlemek
to prevent competition Fiil
saldırısını önlemek
to hold in check Fiil
savaşı önlemek
to prevent a war Fiil
savaşı önlemek
to avoid war Fiil
ticareti önlemek
to intercept the trade Fiil
vergi kaçakçılığını önlemek
to crack down on tax evasion Fiil, Muhasebe
yarışa katılmasını önlemek
to bar someone from a competition Fiil
zamanaşımını önlemek
to bar prescription Fiil
bir mektubun muhatabına varmasını önlemek için ele geçirmek
to intercept a letter Fiil
bir şeyi yapmak ya da önlemek için elinden geleni yapmak
to move heaven and earth Fiil
birşeyi önlemek için plan yapmak
to provide for something Fiil
çift vergilendirmeyi önlemek için yapılan vergi mahsubu
double income-tax relief
ferağ ve temliğinde yer alacak yolsuzlukları önlemek için
recording acts
hükümetin suçların işlenmesini önlemek için aldığı önlemler
preventive justice
kefile haber vermeden arazi veya mülkün satılmasını önlemek için tapu dairesine belge vermek
to lodge caution with the registrar Fiil
rekabeti önlemek amacıyla çok düşük tutulmuş fiyat
pre emptive price
yükün tümünün kaybını önlemek için
general average
Türkçe-Ingilizce terim çevirileri: Zargan Ltd.

Türkçe Sözlük (Kubbealti Lugati)

  1. Bir şeyin ... olmak, yaptırmamak
Kubbealti Akademisi Kültür ve Sanat Vakfi isbirligiyle yayinlanan özet bilgilerdir. Kelimenin kökeni, tüm anlamlari ve örnek cümleler için www.kubbealtilugati.com sitesini ziyaret edebilirsiniz.