constraınt

zor altında hareket etmek Fiil
zecren
sınırlama, tahdit. İsim
sıkıntı, kendini tutma/zorlama. İsim
sıkılma, utanç, mahcubiyet.
in constraint: utanarak, sıkıla sıkıla, mahcubiyetle, mahcup bir şekilde. İsim
zorlayan/sınırlayan/tahdit eden şey, müeyyide.
Lawful constraints on immoral behavior. İsim
zorlama, baskı, cebir, tazyik.
under constraint: zor/baskı altında. İsim
baskıya/tazyike/zora maruz kalma, mecburiyet, zorlanma, zorunluk. İsim
kısıt (Kaynak: Evrim Çalışkanları) İsim
toplumsal zorlama.
zor altında hareket etmek ; icbar vasıtası ; manevi zorlama ; fiziki zorlama ; birini zor altına sokmak
; birinin huzurunda sıkılmak ; çekingenlikle k