programlarını birbirine uydurmak
Fiil
eşit düzey ve derecedeki mahkeme
söz konusu davaya bakmaya yetkili aynı derecedeki mahkemelerin kaza yetkisi
koordinat düzlemi
İsim, Cebir
ağırlık özekli konaç dizgesi: n boyutlu Öklid uzayında, toplamları 1 olan ve n adet lineer bağımsız sayılar
dizisi ile çarpılınca bir tek noktayı belirleyen konaçlardan oluşan dizge.
yuvaksal konaç dizgesi, silindirik koordinat sistemi.
cylindrical coordinates: yuvaksal konaçlar.
cylindrical function: yuvaksal işlev.
cylindrical surface: yuvaksal yüzey.
aynı derece ve mertebeden, eşit, denk (kimse/şey).
düzenli, düzgün, muntazam, uyumlu, âhenkli, tutarlı, insicamlı.
konaç, koordinat.
coordinate=co-ordinate=coördinate axis: konaç/koordinat ekseni.
coordinate=co-ordinate=coördinate system: konaç dizgesi, koordinat sistemi.
coordinate=co-ordinate=coördinate geometry: analitik geometri.
Matematik
eşsıralı, bağımlı sıralı: anlam ilişkisi bağlaçlar aracılığıyla sağlanan.
coordinate=co-ordinate=coördinate sentence: eşsıralı tümce.
Gramer
kon: bir dizgenin durum, konum ya da etkileşimini, koşulların nicel değerlerine göre belirleyebilmek
için kurulan matematiksel düzenleme.
coordinate=co-ordinate=coördinate covalences = coordinate=co-ordinate=coördinate covalent bond: kon ortaklaşım bağı.
Kimya
düzenlemek, düzeltmek, tanzim/terip etmek.
sıralamak, dizmek, aynı sıra ve dereceye koymak.
âhenkli ve intizamlı hale getirmek, birbirine uydurmak, ayarlamak, alıştırmak, uygunluk/âhenk sağlamak.
If we coordinate=co-ordinate=coördinate our efforts we should be able to defeat the enemy.
takım (elbise): renk, kumaş, stil ve desen bakımından birbirine uyan ve beraber giyilen kadın dış giyimi.
düzenli/düzgün/ muntazam/uyumlu/âhenkli/tutarlı/insicamlı bir şekilde.
aynı derece ve mertebeden, eşit, denk (kimse/şey).
düzenli, düzgün, muntazam, uyumlu, âhenkli, tutarlı, insicamlı.
konaç, koordinat.
coordinate=co-ordinate=coördinate axis: konaç/koordinat ekseni.
coordinate=co-ordinate=coördinate system: konaç dizgesi, koordinat sistemi.
coordinate=co-ordinate=coördinate geometry: analitik geometri.
Matematik
eşsıralı, bağımlı sıralı: anlam ilişkisi bağlaçlar aracılığıyla sağlanan.
coordinate=co-ordinate=coördinate sentence: eşsıralı tümce.
Gramer
kon: bir dizgenin durum, konum ya da etkileşimini, koşulların nicel değerlerine göre belirleyebilmek
için kurulan matematiksel düzenleme.
coordinate=co-ordinate=coördinate covalences = coordinate=co-ordinate=coördinate covalent bond: kon ortaklaşım bağı.
Kimya
düzenlemek, düzeltmek, tanzim/terip etmek.
sıralamak, dizmek, aynı sıra ve dereceye koymak.
âhenkli ve intizamlı hale getirmek, birbirine uydurmak, ayarlamak, alıştırmak, uygunluk/âhenk sağlamak.
If we coordinate=co-ordinate=coördinate our efforts we should be able to defeat the enemy.