flea

flea in one's ear

azarlama, paylama, çıkışma, zılgıt.

put a flea in one's ear

kulağını bükmek, ikaz etmek, azarlamak, paylamak. flea (3).

put a flea in one's ear

dostça uyarmak, ihtar etmek,
mec. kulağını bükmek.
I put a flea in his ear about the next meeting.

beach flea

kum piresi: kumsallarda raslanan ve pire gibi zıplayan karidese benzer kabuklu bir hayvan.

jigger flea

jigger ile ayni anlama gelir. kum piresi.

sand flea

kum piresi: kumsallarda raslanan ve pire gibi zıplayan karidese benzer kabuklu bir hayvan.

sand flea

beach flea,
2. chigoe

water flea

su piresi, su biti
(Daphnia). İsim

flea bag

torba şeklinde yatak

flea beetle

zıpzıp böceği, toprak piresi:
(Chrysomelidae): yapraklarla beslenen, pire gibi zıplayan ve bazen İsim

flea bite

pire yuvası (düşük sınıf konaklama yeri , sinema , vb

flea bite

pire ısırığı

flea collar

pire tasması İsim, Veterinerlik

flea market

bit pazarı. İsim

flea weevil

buğday piresi: pire gibi zıplayan bir nevi buğday biti. İsim

put a flea in sb's ear

ihbar etmek Fiil

put a flea in sb's ear

(US) dostça uyarmak Fiil

send someone away with a flea in his ear

iyice haşlamak Fiil

send someone away with a flea in his ear

birinin içine kurt düşürmek Fiil

send someone away with a flea in his ear

birini ters bir cevapla kovmak Fiil

send someone away/off with a flea in his/her ear

birini paylamak, ağzının payını vermek, terslemek, ters bir cevapla kovmak, haşlamak, zılgıt vermek.