1. Geçişli Fiil (bir işe/eyleme/suça vb.) karıştırmak/sokmak/dahil etmek/bulaştırmak/methaldar etmek, (bir suçta/cinayette)
    parmağı/dahli olduğunu söylemek/göstermek/iddia etmek.
    The thief's confession implicated two other people: Hırsızın itirafı, bu işte iki kişinin daha parmağı olduğunu gösterdi.
    To implicate officials in a bribery scandal: Memurları rüşvet skandalına karıştırmak.
    be implicated: kapsanmak, karışmak, bir işte parmağı olmak, methaldar olmak.
    without implicating anyone: kimseyi karıştırmadan.
  2. Geçişli Fiil ima etmek, dokundurmak.
  3. Geçişli Fiil (iki olay arasında) bağ/ilişki kurmak, birbiriyle sıkı bağları olduğunu göstermek.
  4. Geçişli Fiil birbirine sarmak, bükmek, dolaştırmak, katlamak.
birini bir suça bulaştırmak Fiil