incorporate

  1. anonim şirket haline getirmek/gelmek.
  2. kurumlaştırmak, kurum/cemiyet/şirket kurmak.
  3. birleş(tir)mek, birleş(tir)erek bir bütün oluşturmak, tevhit etmek.
    I incorporated the new plans with the old.
  4. dahil etmek, içine sokmak.
    Your suggestions will be incorporated into the plan.
  5. bütünleştirmek, bir bütün oluşturmak, bir cisim teşkil etmek.
  6. kapsamak, şamil olmak, içine almak, içermek.
    His philosophy incorporates some of Nietzche's ideas.
  7. eklemek, ilâve etmek, katmak, almak.
    He incorporated Nietzche's ideas into his philosophy.
  8. vücut vermek, teşahhus/tecessüm ettirmek.
  9. anonim (şirket), kurum/ortaklık/şirket haline gelmiş, kurumlaşmış.
  10. birleşmiş, bütünleşmiş, birleşerek bir bütün/vücut teşkil etmiş.
  11. mücessem, müşahhas.
  12. cisimsiz, gayrı mücessem, gayrı müşahhas, cismanî/maddî olmayan.
işini bir sermaye şirketine dönüştürmek Fiil
kulübü tescil ettirmek Fiil
şirket kurmak Fiil
bir devleti bir başkasına katmak Fiil
bir devleti bir başkasıyla birleştirmek Fiil
bir komünü bir başka komünle birleştirmek Fiil
bütün son buluşları dikkate almak Fiil
bir arazinin parsellerini bir arada toplamak Fiil
bir kitap halinde toplamak Fiil
bir şehir olmak Fiil
bir bankayı bir başka banka ile birleştirmek (füzyon
birşeyi birşeyle birleştirmek Fiil
birşeyi birşeye dâhil etmek Fiil
bir plana yeni teklifler getirmek Fiil
teklifleri bir plan içine katmak Fiil
başkalarıyla birleşmek (füzyon