we

We don't work.

İlişkimiz yürümüyor. Cümle, Deyim

We don't work.

Birbirimize uygun değiliz. Cümle, Deyim

we acted on your letter immediately

mektubunuz üzerine hemen harekete geçtik

We are almost there.

Az kaldı. İsim

we are getting to the end of our food supplies

yiyeceğimiz kalmadı

we are going to add to our existing capacity

mevcut kapasite mizi artıracağız

we are in a wretched state

halimiz çok acıklı

we are nearing our goal

hedefe yaklaşmak ıyoruz

we are no longer on good terms

aramız açıldı

we at ... company

... şirketi olarak biz

we await your pleasure

kararınizı bekliyoruz

we bought him put for one hundred

onun hissesini yüze satın aldık

We can wing it.

Bir çözüm buluruz.

We can wing it.

Bir şekilde hallederiz.

we cannot afford to take the risk

tehlikeyi göze alamayız

We cannot leave this to chance.

Bu işi şansa bırakamayız.

We can't help everyone but everyone can help someone.

Herkese yardım edemeyiz ama herkes birilerine yardım edebilir: ABD Başkanı Ronald Reagan'a atfedilen bir özlü söz. Cümle, Deyim

we don't carry that article

bu eşyayı satmıyoruz

we don't go in for that sort of thing here

bu gibi şeylerden hoşlanmak yız pek

we had, we should, we would

(kısaltılmış şekli).

we haven't got your size

sizin beden iniz yok

we intended him to be a doctor

doktor olmasını istedik

We laughed him out of it

Alaya alarak (o işten) vazgeçirdik.

we live one above the other

üst üste oturuyoruz

We need ... times more loans.

Bunun ... katı krediye ihtiyacımız var.

We need to talk.

Konuşmamız lazım.

We regret to inform you that ...

...'i üzülerek bildiririz.

we will, we shall

(kısaltılmış şekli).

we'd

(kısaltılmış şekli).

we'll

(kısaltılmış şekli).

We'll cross that bridge when we come to it

O konuyu zamanı gelince düşünürüz

We'll get back to you.

Biz size döneceğiz.

we're

=
we are
(kıs.).

we've

we have.

We've been through this.

Bunu daha önce konuşmuştuk.

We've been through this.

Bunu konuşmuştuk.

here goes!/here we/I go!

(Genellikle zor veya nahoş bir işe başlarken) Ya Allah! Haydi bakalım! İşte başlıyor(um), Ne olursa olsun!

here we go again

İşte yeniden başlıyoruz

here we go again

istenilmeyen bir şeyi tekrar yapmak gerektiğinde söylenir

here we go again

Al baştan

Here we go.

Yine başlıyoruz.

How are we doing?

Ne durumdayız?

How are we doing?

Nasıl gidiyoruz?

I/we regret to say/to inform you/tell you that …

maalesef, üzülerek söyleyeyim/söyleyelim ki … (Fena haber verirken kullanılır).
We regret to inform

it's time we were moving

gitme zamanı geldi

now we are in for it

çattık belaya

thick and thin we'll stick together

anca beraber kanca beraber

this is where we came in

başladığımız yer burasıydı (görüşmeler başlama noktasına geri geldiğinde söylenir

to date we have accomplished nothing

bugüne kadar bir şey beceremedik

unless we specify to the contrary

aksi belirtilmedikçe Zarf, Hukuk

What are we supposed to do now?

Ne yapacağız şimdi?

Where were we?

Nerede kalmıştık?

While we are at it

Hazır bu iş üzerinde iken.

In God We Trust

ABD paraları özerindeki simgesöz.

In God We Trust

Florida'nın simgesözü.