let on

(a) (sırrını) açıklamak, ifşa etmek.
Don't let on that I told you: Sana söylediklerimi kimseye
söyleme.
Don't let on about the meeting: Toplantı hakkında kimseye bir şey söyleme. (b) taslamak, gösteriş yapmak, … süsü vermek, … gibi davranmak, (hal vb.) takınmak, olduğundan başka türlü görünmek.
He passed me in the street but he didn't let on: Caddede yanımdan geçti, fakat görmemezlikten geldi.
They knew the answer but they didn't let on: Cevabını bildikleri halde bilmez gibi davrandılar.

Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

let on bail

kefaletle tahliye etmek Fiil

let on hire

kiralamak Fiil

let on hire

kiraya vermek Fiil

let on lease

kira ile vermek Fiil

let one's boots on sb

birine tamamen güvenmek Fiil

let oneself go on a subject

bir konuyu geniş olarak ele almak Fiil

let a matter drag on

bir işi sürüncemede bırakmak Fiil

let in someone on a good thing

(borsa) birini menfaatlendirmek Fiil

let in someone on a secret

birini sırdaş etmek Fiil

let out on bail

kefaletle tahliye etmek Fiil

let out on hire

kiralamak Fiil

let out on lease

kiralamak Fiil

let someone climb up on one's shoulders

omuz vermek Fiil

let someone in on something

bir sırrı birine açmak Fiil

let someone in on something

birşeyi birine anlatmak Fiil

let someone in on something

birşeyi biriyle paylaşmak Fiil

let someone stand on (grass

bastırmak Fiil

let something out on hire

bir şeyi kiralamak Fiil

let the arrears run on

birikmiş şeylerin birikmesine seyirci kalmak Fiil

let up on

merhametli/insaflı davranmak, insaf/merhamet etmek.

Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.

let on

İngilizce-Türkçe

Terimler/Kalıplar

Ingilizce-Türkçe Çeviri

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler