mürettebatı nöbet mevkilerine çağırmak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        önce davranıp almak/yapmak/kapmak, açıkta bırakmak. 
 John was going to apply for the job, but Ted beat  him to the draw/to the punch: İş için John müracaat edecekti, fakat Ted daha önce davranıp onu açıkta bıraktı.
                        
                        
                     
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        (a) erken davranmak, elini çabuk tutmak, (b) fırsattan yararlanarak hasmını yenmek.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        önce davranıp almak/yapmak/kapmak, açıkta bırakmak. 
 John was going to apply for the job, but Ted beat  him to the draw/to the punch: İş için John müracaat edecekti, fakat Ted daha önce davranıp onu açıkta bıraktı.
                        
                        
                     
                
                
                
                
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        birinin kapısını aşındırmak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        birinin ürünlerini kapışmak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        varını yoğunu kaybettirmek
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        birini (oyunda) adam akıllı yenmek.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        birşeyde birinden önce davranmak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        birşeyi birinden önce yapmak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        birşeyde birini geçmek
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        gemide savaş hazırlığı emrini vermek.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        bin dereden su getirmek, sözü döndürüp dolaştırmak, konudan uzaklaşmak.
                        
                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        şiddetli. 
 It rained all day to beat the band: Bütün gün şiddetli yağmur yağdı.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        pastırmasını çıkarmak
                        
Fiil