akşam sefası
                        
İsim, Bitki Türleri                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        gözü saatte olmak, (canı sıkıldığından) paydos saatinin bir an gelmesini beklemek, işin bitimini gözlemek. 
 
 He's a terrible clock -watcher: Tembelin biridir. 
 to be guilty of clock-watching: dalga geçmekten/havyar kesmekten suçlu olmak.
                        
                        
                     
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        12 saatlik zaman biçimi
                        
Bilgi Teknolojileri                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        24 saatlik zaman biçimi
                        
Bilgi Teknolojileri                        
                    
                 
                
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        gece gündüz, aralıksız, fasılasız, durup dinlenmeden, vira, biteviye. 
 They're working round the clock  to keep the runways clear.
                        
                        
                     
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        gökbilimsel/astronomik saat: (a) güneş ve gezegenlerin hareketlerini, ayın safhalarını, göğün her an 
 görünen şeklini temsil eden ve zamanı saptamaya yarayan saat, (b) gök cisimlerinin meridyenden görünen geçiş ânını gözlemede kullanılan saat.
                        
                        
                     
                
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        atom saati: sezyum gibi bazı atomların rezonans frekansı ile ayar ve kontrol edilen son derece dakik elektrik saati.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        zamana karşı yarışmak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        dirimsel saat: canlılarda dirimsel işlevleri eşsürelerle ayarlayan zaman duygusu.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        raf saati, rafa konulacak şekilde yapılmış saat.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        saatini temizleme (bir rakibe karşı sağlanan tartışılmaz kesin zafer
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        hizmeti saat onda sona ermek
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                
                
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        saat on iki için toplantı ayarlamak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        (posta) saat onikide toplanmak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                
                
                
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        birinden saat 3 için randevu almak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        saat (günün saatini/zamanını belirtir). 
 What time is it? It's 9 o'clock.
                        
Zarf                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        yön/doğrultu belirtmekte açı yerine kullanılır. Gözlemcinin bakış yönü 12 farzedilir. 
 Enemy aircraft  were approachin at 6 o'clock. NOT: 
 o'clock sözcüğü tam saatleri ifadede kullanılır. Saatle beraber dakika söylenirken kullanılmaz: 
 5 o'clock: saat 5 (tam). 
 half past 5: saat 5 buçuk. 
 10 past 8: sekizi on geçiyor.
                        
Zarf                        
                     
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        (iş yerine giriş/çıkışta devam kartına) saat damgası basmak. 
 punch in/out: giriş/çıkış damgası 
 basmak. 
 What time do you punch in in the morning?
                        
                        
                     
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        devam durumu sıkı kontrol altında bulunan işte çalışmak.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        (US) işe gelirken kart delmek
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        oyalamaca: futbolda çok sayı yapan taraf oyuncularının fazla gol yememek veya oyunu kazanmak için topu elden bırakmamaları.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        (US) saat onda bir toplantı ayarlamak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        telefonda doğru saati bildirme servisi
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        çalar saat. 
 striking train: çalar saat mekanizması.
                        
                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        memurların geliş ve gidişlerini kaydeden saat.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        devam kontrol saati: işçilerin işe gelip gitme saatini basan saat.
                        
İsim                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        saat onda bir toplantı ayarlamak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        saat 11'e kadar yatmamak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        gözü saatte olmak, (canı sıkıldığından) paydos saatinin bir an gelmesini beklemek, işin bitimini gözlemek. 
 
 He's a terrible clock -watcher: Tembelin biridir. 
 to be guilty of clock-watching: dalga geçmekten/havyar kesmekten suçlu olmak.
                        
                        
                     
                
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        zamanla yarış etmek, çok sıkı çalışmak, iki ayağı bir pabuca girmek, işi bir an önce bitirmek için bütün 
 gücünü harcamak, canla başla çalışmak.
                        
                        
                     
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        işe girerken kart basmak
                        
Fiil, İşletme                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        (kartını saatli damga ile damgalatarak) işe girmek/işten çıkmak.
                        
                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        işten çıkarken kart basmak
                        
Fiil, İşletme                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        saat vurumu
                        
Bilgi Teknolojileri                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        saat vurum sıklığı
                        
Bilgi Teknolojileri                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        saat vurumu
                        
Bilgi Teknolojileri                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        (US) giriş damgası (saat ve tarih gösterir
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        saat kulesi
                        
İsim, Mimarlık                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        saat başlarını vuran kol saati. repeater (3).
                        
İsim                        
                    
                 
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        mesai saatinin bitmesinden başka bir şey düşünmeyen çalışan
                        
İsim                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        saat 5 gölgesi: akşama doğru erkeklerin hafifçe uzayan traşının çehreye verdiği gölge.
                        
                        
                    
                 
                
                
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        akşamsefası
                        
İsim, Botanik                        
                    
                 
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        geçmiş bir çağa geri dönmek
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        saati ileri almak. 
 We put the clock on an hour in Spring: İlkbaharda saatleri bir saat ileri alırız. 
 
 put the clock back: saati geri almak. 
 You can't put the clock back 
 mec. Olan oldu/Kaderin önüne geçilmez.
                        
                        
                     
                
                
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        gece gündüz, aralıksız, fasılasız, ara vermeden, durup dinlenmeden, daimî, sürekli olarak, mütemadiyen. 
 
 The factory operated around-the-clock = the clock around = round-the-clock the clock until the order was finished.
                        
Zarf                        
                     
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        saat iki yüze satın alındı