(a) doğmak, dünyaya gelmek, hayat bulmak, (b) açıklanmak, açıklığa/aydınlığa/vuzuha kavuşmak, herkesin 
 gözü önüne serilmek, (c) (önce karşı çıkılan şeyi) anlamaya/kabule başlamak, doğruyu/içyüzünü görmek. 
 begin to see light: (içyüzünü/hakikî mahiyetini) görmek/anlamak. 
 I was beginning to see the light: İşin içyüzünü görmeye başlamıştım. (d) gerçekleşmek, meydana gelmek.