Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. Zarf nasıl.
    how did it happen? Nasıl oldu?
  2. Zarf ne kadar, ne derece(de), ne miktar, kaç.
    how damaged is the car? I saw how courageously he acted.
    how do you like that?
    how long: (a) uzunluğu ne kadar? (b) ne kadar zaman?
    how early/late? Ne kadar erken/geç?
    how old: kaç yaşında.
    how old are you? Kaç yaşındasın(ız)?
  3. Zarf niçin, ne maksatla, ne sebepten.
    how is it you are late? I can't see how he bought such an expensive car.
  4. Zarf ne gibi, ne suretle, ne şekilde.
    how is one to interpret his action? Show her how to do it.
    Do
    you know how to do it: Nasıl yapılacağını biliyor musun(uz)?
  5. Zarf ne.
    how do you mean? Ne demek istiyorsun? Maksadın nedir?
  6. Zarf ifadeye kuvvet vermek için “son derece, pek, çok, okadar … ki” anlamlarında kullanılır:
    how seldom
    I go there! Oraya okadar az gidiyorum ki!
  7. Zarf hangi sözlerle/unvanla/isimle, nasıl, ne şekilde.
    how does one address to the president? Cumhurbaşkanına
    ne şekilde hitap edilmelidir?
    how is he called? Adı nedir?
  8. Zarf ne halde, ne durumda, nasıl.
    how are you/ how do you feel/how do you do? Nasılsın(ız)/ne haldesiniz
    (sağlığınız nasıl)?
    how goes it = how is it going? Ne var ne yok? Ne âlemdesiniz? İşler nasıl?
  9. Zarf kaç(a)/kaçtan, hangi fiyata.
    how do you sell these apples? Bu elmaları kaçtan satıyorsun?
  10. Zarf ne anlamda, ne kastederek.
    how did he intend that remark to be taken? Bu sözü ne anlamda söyledi? Bu sözle neyi kastetti?
  11. Bağlaç nasıl, ne şekilde, ne suretle.
    He coudn't figure out how to solve the problem. Be careful how you
    act. Remember how they fought.
  12. Bağlaç ne biçim(de), ne durumda.
    I don't care how you leave your desk when you go.
  13. Bağlaç … gibi, … şekilde/tarzda, nasıl … ise öyle.
    You can travel how you please: Nasıl istersen öyle
    seyahat edebilirsin (=İstediğin gibi/şekilde seyahat et).
  14. İsim yapma tarzı, yöntem, usul, metod, tarz.
  15. Ünlem selam! (Kızılderilileri takliden şaka yollu söylenir).
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

Can't complain. (in response to "How are you?")
Fena değil. ("Nasılsın?" sorusuna cevaben) Cümle, Deyim
Can't complain. (in response to "How are you?")
İyidir. ("Nasılsın?" sorusuna cevaben) Cümle, Deyim
Can't complain. (in response to "How are you?")
İdare eder. ("Nasılsın?" sorusuna cevaben) Cümle, Deyim
Can't complain. (in response to "How are you?")
Yuvarlanıp gidiyoruz. ("Nasılsın?" sorusuna cevaben) Cümle, Deyim
How far along are you?
Kaç aylık hamilesiniz? Cümle
How far along are you?
Kaç haftalık hamilesiniz? Cümle
How far along are you?
Kaç aylık oldu? Cümle
How far along are you?
Kaç haftalık oldu? Cümle
describe how
nasıl olduğunu açıklamak Fiil
describe how
nasıl olduğunu tarif etmek Fiil
industrial know how
sanayi sırrı (üretim yöntemleri bilgisi
know how
usulünü bilmek, tekniğine vâkıf olmak, tecrübeyle bilmek.
to know how to use a computer. to know how to make baklava.
know- how
bilgi
known- how
bilgi
manufacturing know how
imalat sırrı
no how
asla
no how
hiçbir surette
supply of technical know how
teknik bilgi tedariki
work out how
nasıl olacağını planlamak Fiil
work out how
nasıl olacağını ayrıntılarıyla planlamak Fiil
how about
ne dersin(iz)/diyorsun(uz)? fikriniz nedir? ne buyurulur?
how about having lunch? Yemek yiyelim
mi, ne dersiniz?
how about natural gas, is it an alternative? Doğal gaz hakkında fikriniz nedir, bir seçenek olabilir mi?
how about you? Ya siz? (siz ne dersiniz?).
I like this best, how about you? Ben bunu beğendim, ya siz?
How about ...?
… ne alemde? Cümle
How about ...?
…den ne haberler var? Cümle
How about …ing?
… yapmaya ne dersin? Cümle
How about …ing?
… yapalım mı? Cümle
How about a ...?
… ister misin? Cümle
How about a ...?
…e ne dersin? Cümle
how about a game of chess ?
bir satranç oyununa ne dersiniz
How about it?
Ne dersiniz?
How about that!
Vay canına!
How about that!
Şu işe bak!
how amazing
hayret
How are we doing?
Ne durumdayız?
How are we doing?
Nasıl gidiyoruz?
How are you
nasılsınız?
how are you ?
nasılsın
how are you ? I'm bearing up
nasılsın ? idare ediyorum
How are you doing?
Nasılsınız? Cümle
how come
nasıl oldu ?
how come that
nasıl oldu da ...
how come?
neden, niçin, ne sebeple, nasıl oluyor da.
how come you never visit us anymore? how come you didn't call last night?
How did it go?
Nasıl geçti?
How did it happen?
Nasıl oldu?
how did you come by that book
bu kitabı nereden ele geçirdin
how do you do
müşerref/memnun oldum (ilk tanışıldığı zaman söylenir).
how do you do ?
nasılsın(ız)
How do you do?
Nasılsınız? Müşerref oldum! (Birisiyle ilk tanışılırken söylenir. Cevap olarak aynı söz tekrarlanır).
how do you feel today
kendinizi bugün nasıl hissediyorsunuz ?
How do you like
(a) fikrin(iz)/düşüncen(iz)/mütalean(ız) nedir? …'i nasıl buluyorsun(uz)?
How do you like the idea/my
dress? (b) ister misin(iz)? arzu eder misin(iz)? …'e ne buyurulur?
How would you like a holiday? (c) beğeniyor/hoşlanıyor musun(uz)?
How do you like you new job? Yeni işinden hoşlanıyor musun (memnun musun)?
How do you like it?
Nasıl olmuş?
How do you like it?
Nasıl buldun?
How do you like it?
Güzel olmuş mu?
How do you like it?
Beğendin mi?
How do you say that in English?
İngilizcesi nedir? Cümle, Dil ve Edebiyat
How do you say that in Turkish?
Türkçesi nedir? Cümle, Dil ve Edebiyat
how else can I do it
başka nasıl yapabilir
how far
(a) ne kadar uzak(ta), (b) ne derece/kerte, ne dereceye kadar.
I don't know how far I should believe him.
How Green Was My Valley
Vadim O kadar Yeşildi Ki Özel Isim, Sinema
How happy is the one who says I am a Turk
Ne mutlu Türküm diyene Cümle, Siyaset-Ulusl. İlişkiler
how is it (that) … ?
Nasıl oluyor da … ?
How is it going?
Nasıl gidiyor?
How is it going?
N'aber?
How is it that ...?
Nasıl oluyor da ...?
how is that (again)?
efendim? anlamadım, tekrar eder misiniz?
“My name is KungFu.” “How is that again?”
how long will the food hold out
yiyecekler daha ne kadar dayanır ?
How lucky!
Ne âlâ!
how many
kaç tane
How many
nice
how many ?
kaç tane
how many are missing
kaç eksik var
how many days
kaç gün ?
how many of them
kaçı
how many times
kaç kere
how many times
kaç kere ?
How many times do I have to tell you that ...!
...i sana kaç kere söyledim!
How much did it cost?
Kaça maloldu?
How much does it cost to ...?
... kaça malolur?
how much each
kaçar
How much for the ...?
... ne kadar?
How much for the ...?
... kaç para?
How much is it?
Kaç para?
How much is it?
Ne kadar?
how much it come to
ne kadar tuttu
How much will it cost to ...?
... kaça malolur?
How much?
Kaç para?
How much?
Ne kadar?
how now
ne demek? bu da ne demek oluyor?
how often
ne kadar sık? ne kadar zamanda bir? ne kadar fasıla ile? kaç dakikada (saatte/günde vb.) bir? (saatte/günde
vb.) kaç defa?
How often do the buses run? Kaç dakikada bir otobüs var?
“How often do you go there?” “ Once a month”: “Oraya ne kadar sık gidiyorsun?'“ Ayda bir.”
How old (is he
kaç yaşında ?
How old are you?
Kaç yaşındasın?
How should I know?
Ne bileyim?
how so?
sebep ne? neden? niçin? ne sebeple?
You haven't any desire to go? how so?
How the land lies
İşler nasıl?
See/find out how the land lies: İşlerin nasıl olduğunu araştırmak, zemin yoklamak, ağzını aramak.
How the West Was Won
Batının Zaferi Özel Isim, Sinema
how the wind blows
(bir eylemin) ilerisi, bırakacağı etki, muhtemel gelişme/tepki.
how the wind blows or lies
genel eğilim/temayül, gelecekten beklenen, muhtemel gelişme.
Try to find out how the wind blows. See how the wind blows.
how then
ne demek? maksat ne? bunun anlamı ne?
How thoughtful.
Çok düşüncelisin.
How thoughtful.
Çok naziksiniz.
How to Train Your Dragon
Ejderhanı Nasıl Eğitirsin Özel Isim, Sinema
How was your day?
Neler yaptın bugün?
How was your day?
Günün nasıl geçti?
How would I know?
Ne bileyim?
How would you like
(a) fikrin(iz)/düşüncen(iz)/mütalean(ız) nedir? …'i nasıl buluyorsun(uz)?
How do you like the idea/my
dress? (b) ister misin(iz)? arzu eder misin(iz)? …'e ne buyurulur?
How would you like a holiday? (c) beğeniyor/hoşlanıyor musun(uz)?
How do you like you new job? Yeni işinden hoşlanıyor musun (memnun musun)?
how's that ?
nasıl nasıl ? anlamadım
How's that?
Ne dediniz?
() how strange
int
(in a series) After how many
kaçıncı
after how many times
kaçıncı defa
and how!
elbette! tabiî! hem de nasıl!
Am I happy? And how! Mutlu muyum? Elbette!
find out how the ground lies
işlerin ne şekil alacağını görmek Fiil
for how long
ne zamandır Zarf
He knows how many beans make five
anasının gözüdür, hinoğlu hindir.
instruct someone how to do his work
birine işini nasıl yapacağını göstermek Fiil
know how far one can go
haddini bilmek Fiil
know how the land lies
işlerin ne şekil alacağını görmek Fiil
know how the land lies
işlerin ne şekil alacağını bilmek
know how to behave
görgü kurallarına uymak Fiil
know how to drive a car
araba kullanmasını bilmek Fiil
know how to manage people
adam kullanmasını bilmek Fiil
know how to take a hint
çok çabuk tepki göstermek Fiil
know how to turn a penny
işini iyi bilmek Fiil
learn how to do sth
bir şey yapmayı öğrenmek Fiil
no matter how ...
ne kadar ... olursa olsun
see how the land lies
işlerin nasıl gelişeceğini görmek Fiil
see how the land lies
durumun ne olduğunu anlamak Fiil
the how and the why
yol yöntem, sebep, bir işin nasıl ve neden yapılacağı.
Show me the hows and whys of it: Bana işin
sebeplerini anlatın.
A child's unending whys and hows: bir çocuğun niçin, nasıl şeklindeki sonu gelmez soruları.
There is no saying how he will respond.
Nasıl bir tepki göstereceğini bilmek imkansız.
There is no saying how he will respond.
Nasıl bir tepki göstereceği bilinmez.
there you go ! that's it ! how strange ! what an idea
hoppala
Wonder how?
Nasıl mı?
words cannot convey how I feel
duygularını anlatmak için sözler yeterli değil
work out how many
kaç tane olduğunu hesaplamak Fiil
work out how much
ne kadar olduğunu hesaplamak Fiil
worth how many liras ? At what price ? How old
kaçlık
Dr. Strangelove or: How I Learned to Stop Worrying and Love the Bomb
Dr. Garipaşk Özel Isim, Sinema
What/Why/How/Where the devil!
söylenen söze şiddet verir, öfke/hayret/tehevvür vb. ifade eder.
What the devil are you doing here?
Burada ne yapıyorsun/ne işin var/ne halt ediyorsun?
What the devil are you talking about: Sen ne diyorsun! (=Ne demek istiyorsun yani!)
What the devil have you been: Hangi cehennemde idin (= Nerede kaldın/niye bukadar geciktin?)
What the devil is he gone: Hangi cehenneme gitti?
What the devil are you doing: Ne halt ediyorsun!
Oh, well, what the devil: Aman, canı cehenneme!
Why the devil didn't he say so: Bunu ne diye söylemedi!
How the devil would I know: Ne bileyim birader! (Kerametim mi var?).
Where the devil is he: Hangi cehennemde (= Nerede?)
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.

Türkçe-Ingilizce Ilgili Terimler

know how
know-how
Türkçe-Ingilizce terim çevirileri: Zargan Ltd.