yakından/doğrudan doğruya hedefe yapılan (atış). 
 fire at someone point-blank = pointblank: birine çok yakından ateş etmek.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        (doğrudan doğruya ateş edilebilecek kadar) yakın. 
 point-blank = pointblank range.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        açık, âşikâr, dolaysız. 
 a point-blank = pointblank question.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        doğrudan doğruya, dümdüz.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        açıkça, açıktan açığa, dolaysız bir şekilde, dobra dobra. 
 tell someone point-blank = pointblank: birine açıkça söylemek.