kendi insiyatifine göre hareket etmek
Verb
kendi ihtiyarına göre hareket etmek
Verb
demokratik açılım
Noun, Politics-Intl. Relations
bir şeyi kendi inisiyatifi ile yapmak
Verb
vergi politikası inisiyatifleri
Noun
Büyük Ortadoğu Projesi (BOP)
Noun, Politics-Intl. Relations
geniş teşebbüs yetkilerine sahip olmak
Verb
(askerlik) düşmanın hareketlerini denetleyebilmek
Verb
girişim, girişme, (kişisel) teşebbüs, girişkenlik.
take the initiative in doing something: bir
işe girişmek, ilk adımı atmak.
He has no initiative: Girişken değildir.
(kendiliğinden bir işe) başlama hevesi/yetkisi/kudreti.
on one's own initiative: kendiliğinden,
kendi arzusu/isteği/iradesi ile.
act/do something on one's own initiative: kendiliğinden (kendi isteği/iradesi ile) bir işe başlamak/girişmek.
(sorumluluğu üzerine alarak verilen) karar, şahsî karar.
A statesman must have/show/display initiative.
(a) öncecilik: belirli sayıdaki seçmenlere anayasada değişiklik, yeni bir anayasa veya tüzük yapılması
hakkında teşebbüse geçme yetkisi tanıyan usul (İsviçrede olduğu gibi), (b) yeni bir yasa teklif etme hakkı.
teşvik edici, başlatıcı, başlatan, sebep olan.
açılım
Noun, Politics-Intl. Relations
...'in girişimiyle
Adverb
siyasi girişim
Noun, Politics-Intl. Relations
politik girişim
Noun, Politics-Intl. Relations
inisiyatifli (teşebbüs sahibi) olduğunu göstermek
Verb
inisiyatifi olduğunu göstermek
Verb
insiyatifi ele almak
Verb
inisiyatifi ele almak
Verb
.... (üye devlet) girişimi