(aşiret vb.) reisi, reis, başkan.
Indian chief.
patron.
We'll have to talk to the chief about this.
daire başkanı, başdanışman: Genelkurmay Başkanının kumanda yetkisi olmayan danışmanı.
chief of Engineers:
İstihkâm Dairesi Başkanı.
chief Signal Officer: Muhabere Başkanı.
baş-, başta olan.
the chief priest: başpapaz.
the chief administrator: baş yönetmen.
chief executive officer: (şirket, kurum vb.) genel müdür.
başlıca, belli başlı, en önemli, ana.
the chief difficulty: en büyük zorluk.
his chief merit:
başlıca meziyeti.
Rice is the chief crop of India: Pirinç, Hindistanın en önemli ürünüdür.
müdürlere ve özellikle mali müdüre mali konularda bilgi sağlamakla yükümlü muhasebeci
şirketin tüm muhasebe işlerinden sorumlu olan
(Br) vilayet polis müdürü
başlıca ihraç malları
Noun
baş ekonomist
Noun, Economics
genel yayın yönetmeni
Noun, Media-Publishing
bir işletmenin teknik direktörü
(herhangi bir) hükümet başkanı.
Noun
icra kurulu başkanı
Noun, Management
(US) bir şirketin genel müdürü
(US) bir şirketin başkanı
icra başkanı
Noun, Management
finans müdürü
Noun, Management
mali işler genel müdürü
Noun
içindeki belli başlı maddeler
Noun
(Br) en yüksek polis memuru
başmüfettiş
Noun, Public Administration
başyargıç: çok yargıçlı bir mahkemenin başkanı.
Noun, Law
birinci hukuk müşaviri
Noun, Law
icrai veya kazai görevi olan baş sivil memur
medikal işler genel müdürü
Noun
başmüzakereci
Noun, European Union
birine karşı başlıca itiraz
bir bölüm ya da şubenin müdürü
Deniz Harekât Başkanı.
Noun
emniyet müdürü
Noun, Public Administration
başkan ya da başkan yardımcısı seviyesinde
bir şirketin günlük işlerini yürütmekle sorumlu yönetici
deniz assubayı kıdemli başçavuş.
Noun
baştabip (eski)
Noun, Medicine
sertabip (eski)
Noun, Medicine
Başsavcılık
Proper Name, Law
cumhuriyet başsavcısı
Noun, Law
hahambaşı
Noun, Religion-Faith
Hahambaşılık
Noun, Religion-Faith
başraportör
Noun, Public Administration
en önemli ticaret merkezi
(gümrükte) en yüksek değer
baş veteriner
Noun, Medicine
birinci sınıf assubay.
Noun
(Br) iktidardaki partinin yöneticisi
başkomutan, başkumandan, serdar.
Noun
bir reklam acentesi ya da bir şirketin reklam bölümündeki metin yazarları grubunun başkanı
başyazar, yazı işleri müdürü.
Noun
tanığın kendisini çağıran tarafça ilk defa sorguya çekilmesi
tanığın kendisini çağıran tarafça ilk defa sorguya çekilmesi
baş-.
commander in chief: başkomutan.
uçuş şefi: uçakların uçuş çizgisinden ayrılmamasına nezaret eden hava subayı.
Noun
ıslıklı tavşan
(Ochotona princeps): Kayalık Dağlarda yaşayan kısa kulaklı, kısa bacaklı, kuyruksuz
tavşan.
pika, cony ile ayni anlama gelir.
Noun
(İngilterede) Yargıtay Başkanı
Noun
bölücübaşı
Noun, Politics-Intl. Relations
teröristbaşı
Noun, Politics-Intl. Relations