[kid]

Sonsuz Ölüm Proper Name, Cinema
Kendini kandırma.
koruma altındaki çocuk Noun, Family Law
(a) (birine) nezaketle/tatlılıkla muamele etmek, (b) çok dikkat/itina göstermek.
kızdırmamak için bir kimseye yumuşak/mülâyim davranmak, gönlünce gitmek, aşağıdan almak, çok dikkatli davranmak.
kid
oğlak, gidik, keçi yavrusu. Noun
kid
oğlak derisi(nden yapılan kösele). Noun
kid
oğlak eti. Noun
kid
çocuk, genç, delikanlı.
College kids: Kolejli gençler.
The kids went to the circus: Çocuklar sirke gittiler. Noun
kid
takılmak, şaka yapmak, lâtife etmek, (şakadan) aldatmak.
I was just kidding: Şaka yapıyordum.

You must be kidding! Muhakkak şaka yapıyorsun! Yapma/deme be! Sahi mi?
Verb
kid
aldatmak, mahsus yapmak,
argo matrak geçmek, dalga geçmek.
You're kidding me: Benimle dalga
geçiyorsun!
He's not really hurt; he's only kidding: Sahiden yaralanmadı, mahsus yapıyor.
Don't kid me: I know you're not telling the truth: Benimle matrak geçme (= şakayı bırak), doğruyu söylemediğini biliyorum.
No kidding!: Sahi mi? Deme yahu! Vay canına!
Verb
kid
oğlak doğurmak. Verb
herkesle şakalaşmak, işi lâtifeye/şakaya boğmak.
deri eldiven
oğlak derisinden eldiven.
kolay bir iş
(a) zor/çetin/kirli iş, (b) amansız/merhametsiz davranılması gereken mesele.
ilerlemekte olan başarılı genç
bunu yutmam