[multiple]

mahrumiyet bölgesi
ortak-kat. Noun
ev sahibinin çoklu riskleri Noun
paralel bağlanmış
en küçük ortak kat. Noun
en küçük ortak kat (EKÖK) Noun, Mathematics
en küçük ortak kat.
çok yönlü, katmerli, çok kısımlı, çoklu, toplu, müteaddit.
multiple injuries. a man of multiple interests.
yineli, yinesel, tekrarlı, çok katlı, mükerrer, tekrar tekrar vukubulan.
multiple echoes.
(a) paralel bağlı (çevrim/devre), (b) paralel bağlama, (c) çok uçlu, bağlantı yapılabilecek birçok uçları olan (çevrim/devre). Electronics
çok ortaklı.
multiple ownership.
muhtelif.
katmerli, bitişik: birçok çiçeklerin dişilik organlarının bitişmesiyle oluşmuş (dut, ananas gibi meyveler). Botany
kat, misil.
12 is a multiple of 4.
common multiple: ortak kat, müşterek misil.
lowest
common multiple: en küçük ortak kat.
12 is the lowest multiple of 3 and 4.
submultiple: bölen.
Mathematics
katsayı Noun, Mathematics
aynı hakka ait olarak gereksiz yere birden çok dava açılması
çoklu baz noktası sistemi Noun, Competition Law
çoğul doğum Reproduction
katmerli kablo
(US) toplu hisse senedi
perakendeci ticarette şube zinciri
(sınav sorusu ile ilgili olarak) belirtilen birkaç yanıt arasından doğru olanın seçileceği sınav sorusu ile ilgili
(sınav) seçmeli sorulu
katmerli devre
katmerli tasnif
çok yönlü korelasyon
katlı korelasyon
birçok bağımsız değişkenin bir bağımlı değişkene etkisini ölçmede kullanılan pazarlama araştırması aracı
katmerli ürün alma
iki ya da daha fazla para birimine göre eş zamanda tutulan muhasebe
iki veya daha fazla para birimine göre eş zamanda tutulan muhasebe
(US) anaparası ve faizleri muhtelif ülkelerin paralarıyla ödenebilen tahviller Noun
ulusal paraya iki türlü değer verilmesi esası
diskli kavrama
kiralık konutlar
birden çok kiracıların oturduğu konut
çok tesirli
katlı kur sistemi
çoklu kurlar (kullanım amacına göre değişen kur)
çoklu döviz kurları Noun
çoklu kurlar Noun
katmerli genişleme
(kalıtımbilim) çoklu etkenler: büyüklük, renk vb. gibi niteliklerin oluşumunda birlikte rol oynayan iki
veya daha fazla farklı gen.
Noun
(Br) mağazalar zinciri
çok şubeli firma
bitişik meyve: birçok çiçeklerin dişilik organlarının birleşmesiyle oluşan meyve (dut, ananas vb.). Noun
çoktan türeme Information Technology
(gazete) bir ilanın birden çok defa çıkması
(gazete) bir ilanın birden çok defa çıkması
birden fazla sigorta
çok katlı tümlev
çokkatlı tümlev/ entegral. Noun
çok cepheli ilgiler Noun
birden çok menfaat
çok yönlü ilgiler Noun
katmerli kriko
birden çok konut birimini kapsayan kira kontratı
birden çok lisans verme sözleşmesi
birden çok lisans verme sözleşmesi
birden çok ruhsat verme
birden çok kredi kurumundan aynı anda sağlanan kredi
birden çok parça yük yükleme
birden çok parça yükleme
türlü eşyaların birlikte yüklenmesi
birden çok kişinin birlikte yönetim sistemi
(US) birden çok kişinin birlikte yönetim sistemi
çok uyrukluluk Noun, International Law
çoklu organ yetmezliği Noun, Medicine
çoklu organ yetmezliği Noun, Diseases
çoklu organ yetersizliği Noun, Diseases
çoklu orgazm Noun, Sexuality
birden fazla orgazm Noun, Sexuality
çoğulcu parti sistemi
çok partili sistemi
çoklu parti sistemi
çoğul kişilik. Noun
çoğul kişilik, ikiz şahsiyet: aynı kişide belirip gelişen karmaşık örgütlü birden çok kişilik.
çok katlı nokta
aynı mal için değişik piyasalarda farklı fiyat uygulaması
tek birim fiyatına birden çok perakende birimini satışa sunma
televiyzon ya da radyoda birden çok ürün ya da hizmetin reklamının yapıldığı reklam
çeşitli üretim yapan firma
seri üretim
çeşitli üretim
misil oranlar Noun
çoklu kur sistemi
bir yazının birden çok kişi tarafından okunması durumu
mükerrer kayıt
çok başlıklı füzeler
çoklu regresyon
çok regresyonlu analiz
istatistikte çok regresyonlu analiz
çok katlı kök
çok turlu ihale Economics
çoklu satış vergisi
çoklu sertleşim: beyin veya omurilikte birçok dokuların sertleşmesi sonunda ilgili kasların kötürümleşmesi
veya sürekli titremesi hastalığı.
Noun
çoklu rehin
çok kontaktlı anahtar
çok kontaklı anahtar
birden çok oy hakkı veren hisse
birden çok oy hakkı veren hisse
çok kupürlü hisse senetleri Noun
çok küpürlü hisse senetleri Noun
mağazalar zincirinden biri
(Br) mağazalar zincirinden biri
mağaza zincirinden biri
chain store Noun
stereofonik ya da kuadrofonik ses elde etmek için kullanılan bir grup ses bandı
kademeli satış vergisi
bileşik yıldız: ortak bir çekim merkezi etrafında birleşmiş birkaç yıldız. Noun
mağaza
(Br) mağazalar zincirinden biri
(US) mağazalar zincirinden oluşan girişim
çok katlı
kademeli açıcı
çoklu organ yetmezliği Noun, Diseases
çoklu organ yetersizliği Noun, Diseases
çoklu gümrük tarifesi
çoklu gümrük tarifesi (kaynak ülkeye göre farklı mallara farklı oranın uygulandığı gümrük sistemi
çoklu vergileme
kümülatif vergi
katlı vergilendirme
katlı vergileme
aynı gelirin iki ülkeden çok ülkede vergilendirilmesi
çift telgraf
muzaf telgraf
çok kopyalı telgraflar Noun
bir yerde bulunan birden çok kişilere gönderilen veya ikametgâhı birden çok olan kişiye veya türlü adresli
kişilere gönderilen telgraflar
Noun
ortak gayri menkul mülkiyeti
birden çok ürünün birlikte ambalajı
tek ambalaj içindeki birçok benzer malı fiyatlandırma tekniği
birden çok sayıda ürünü içeren satış
tekrarlı oy verme: bir seçimde (yasaya aykırı olarak) bir seçmenin birden fazla oy vermesi. Noun
çoklu bölge fiyatlandırması sistemi Noun, Competition Law
kur kazancı çarpanı
multipl skleroz Noun, Medicine