[person's]

acceptance of persons

adam kayırma

Additional Protocol to the Convention on the Transfer of Sentenced Persons

Hükümlülerin Nakline Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesine Ek Protokol Noun, International Law

atone two persons

iki şahsı uzlaştırmak Verb

attending the legal matters of other persons

başkalarının hukuki işlerine bakma

Body of Principles for the Protection of All Persons under Any Form of Detention or Imprisonment

Herhangi Bir Biçimde Tutulan Veya Hapsedilen Kişilerin Korunması İçin Prensipler Bütünü Noun, International Law

bring persons face to face

insanları yüzleştirmek Verb

Bureau of Extradition and Transfer of the Sentenced Persons

Suçluların İadesi ve Hükümlülerin Nakli Bürosu Noun, Organizations

category of persons

şahıs sınıfı

certain persons

biri birisileri Noun

classes of persons

şahıs sınıfları Noun

collision of persons

şahısların çatışması

Convention Concerning the International Administration of the Estates of Deceased Persons

Ölen Kişilerin Mallarının Uluslararası Yönetimine İlişkin Sözleşme Noun, International Law

Convention on the Law Applicable to Succession to the Estates of Deceased Persons

Ölen Kişilerin Malvarlıklarının Mirasçılarına İntikaline Uygulanacak Hukuka Dair Sözleşme Noun, International Law

Convention on the Prevention and Punishment of Crimes against Internationally Protected Persons

Uluslararası Korunan Kişilere Karşı İşlenen Suçların Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi Proper Name, International Law

Convention on the Rights of Persons with Disabilities

Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme Noun, International Law

Convention on the Transfer of Sentenced Persons

Hükümlülerin Nakline Dair Sözleşme Noun, International Law

Convention Relating to the Status of Stateless Persons

Vatansız Kişilerin Statüsüne İlişkin Sözleşme Noun, International Law

Declaration on the Rights of Persons Belonging to National or Ethnic, Religious and Linguistic Minorities

Ulusal Veya Etnik, Dinsel Veya Dilsel Azınlıklara Mensup Olan Kişilerin Haklarına Dair Bildiri Noun, International Law

designate the persons to be arrested

tutuklanacak kişileri belirlemek Verb

Directorate General of Services for Persons with Disabilities and The Elderly

Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü Noun, Organizations

discriminate between persons

kişiler arasında fark gözetmek Verb

endanger the life of a substantial number of persons

birçok kişinin hayatını tehlikeye sokmak Verb

endanger the life of a substantial number of persons

bir çok kişinin hayatıni tehlikeye sokmak Verb

European Agreement on Regulations Governing the Movement of Persons Between Member States of the Council of Europe

Kişilerin Avrupa Konseyine Üye Ülkeler Arasında Dolaşımını Düzenleyen Kurallara Dair Avrupa Sözleşmesi Noun, International Law

European agreement on the movement of persons

şahısların dolaşımı konusunda avrupa anlaşması

European Agreement on Travel by Young Persons on Collective Passports Between the Member Countries of the Council of Europe

Avrupa Konseyine Üye Devletler Arasında Genç Kişilerin Müşterek Pasaportla Seyahatlerine Dair Avrupa Sözleşmesi Noun, International Law

European Agreement Relating to Persons Participating in Proceedings of the European Court of Human Rights

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Önündeki Yargılama Sürecine Katılan Kişilere İlişkin Avrupa Sözleşmesi Noun, International Law

fines imposed on natural persons

gerçek kişilere verilen para cezaları Noun, Competition Law

free movement of persons

kişilerin serbest dolaşımı

free movement of persons , services and capital

hizmet ve sermayenin serbest hareketi Noun

free movement of persons , services and capital

(AT) şahıs

freedom of movement for persons

kişilerin dolaşım özgürlüğü (serbestisi)

heal the breach between two persons

iki kişi arasındaki bozuşmayı düzeltmek Verb

His car can accommodate six persons.

Arabası altı kişi alır.

identification of persons killed in a road accident

bir trafik kazasında ölen kişilerin kimliklerinin saptanması

International Convention on Protection of All Persons from Enforced Disappearance

Her Kişinin Zorunlu Kaybedilmeye Karşı Korunmasına İlişkin Uluslararası Sözleşme Proper Name, Law

internationally protected persons

uluslararası korunan kişiler Noun, Politics-Intl. Relations

join two persons in marriage

iki kişiyi evlendirmek Verb

Law on the Transfer of Certain Persons from Eastern Regions to Western Provinces

Bazı Eşhasın Şark Menatıkından Garp Vilayetlerine Nakillerine Dair Kanun Proper Name, Law

list of proscribed persons

medeni haklardan yoksun kimselerin listesi

list of proscribed persons

medeni haklardan yoksun kişilerin listesi

list of taxable persons

vergi mükellefleri listesi

low-income persons

dar gelirliler Noun, Economics

missing persons

kayıplar Noun

movement of persons

insan trafiği

nationality of legal persons

tüzel kişilerin uyrukluğu Noun, International Law

natural and legal persons

gerçek ve tüzel kişiler Noun, Law

natural and legal persons

hakikî ve hükmî şahıslar Noun, Law

New York Convention on the Prevention and Punishment of Crimes against Internationally Protected Persons, Including Diplomatic Agents

Diplomatik Ajanlar Dahil Uluslararası Korunan Şahıslara Karşı Suçların Önlenmesi ve Cezalandırılması Proper Name, Law

number of persons

kişi sayısı

number of persons employed

çalıştırılan insan sayısı

persons

nüfus

persons

zevat

persons

zevat (outdated) Noun

persons in distress at sea

denizlerde tehlikeli duruma düşen kişiler Noun, Maritime Traffic

persons of influence in the world of art

sanat dünyasında etkili kişiler Noun

persons of influence in the world of art

sanat dünyasında etkili olan şahıslar Noun

persons of small means

dar gelirliler Noun, Economics

persons of standing

ileri gelen şahıs

persons reviewed

sorguya çekilen şahıslar Noun

register of persons

kişi listesi

statement signed by several persons

tutanak

sufficient for so many persons

kişilik

Ten persons can be accommodated for tea.

On kişiye çay servisi yapılabilir.

The law is no respecter of persons.

Herkes kanun önünde eşittir. Sentence, Law

the persons around

şu bu

the persons concerned

ilgililer Noun

the said persons

söz konusu şahıslar Noun

transfer of sentenced persons

hükümlülerin nakli Noun, International Law

Turkish Confederation for Persons with Disabilities

Türkiye Sakatlar Konfederasyonu Proper Name, Organizations

UN Convention on the Rights of Persons with Disabilities

BMEHS Proper Name, Law

United Nations Convention on the Prevention and Punishment of Crimes Against Internationally Protected Persons, Including Diplomatic Agents

Birleşmiş Milletler Diplomasi Ajanları Dahil Olmak Üzere Uluslararası Korunan Kişilere Karşı İşlenen Noun, International Law

wanted persons file

aranan kişiler dosyası Noun

young unemployed persons

işsiz gençler Noun

young unemployed persons

işsiz genç