[socket]

bilyalı mafsal
sustalı duy/soket.
dirsekli boru anahtarı
koşum yuvası Noun
iyileşmeyen diş yuvası: diş çekildikten sonra kanı pıhtılaşmayan ve ağrı yapan diş yuvası. Noun
göz çukuru/yuvası. Noun
lokma anahtar
priz Information Technology
bujon anahtarı
(içine bir şey sokulan) yuva, delik, oyuk. Noun
(a) duy.
light socket: lamba duyu. (b)
wall socket
dd: priz, duvar prizi. Noun, Electronics
çukur, boşluk, oyuk.
the socket of the eye: göz çukuru. (b) eklem çukuru.
the socket of the hip. Noun, Anatomy
soket başlı vida Noun, Machines
yuvalı anahtar.
lokma anahtar
boru anahtarı (lokma anahtarı , somun anahtarı)
duvar prizi. Noun