çeşitli

Turkish-English Translation

  1. different
  2. Adjective various
  3. varied
  4. cumulative
  5. composite
  6. assorted
  7. Adjective miscellaneous
  8. multifarious
  9. divers
  10. diversified
  11. pluralistic
  12. variegated
  13. sundry
  14. varietal
  15. several
  16. Adjective a diverse array of
  17. parti-colo(u)red
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

Çeşitli malların satışı ile ilgili aracılar (NACE kodu: 46.19)
Agents involved in the sale of a variety of goods (NACE code: G46.1.9) Noun, Trades-Professions
Çeşitli medya reklamları için alan ve zamanın bir ücret veya sözleşmeye dayalı olarak satışı (NACE kodu: 73.12)
Media representation (NACE code: M73.1.2) Noun, Trades-Professions
berrak ve çeşitli
prismatic
çok çeşitli
wide range
işlerin durumu hakkındaki açıklamalar çeşitli
accounts given of the position of affairs widely differ
zengin çeşitli
wide range
çeşitli aileler veya milletler arasında evlenme
intermarriage
çeşitli aktif kalemleri
sundry assets (in the balance sheet Noun
çeşitli aktifler
miscellaneous assets (in the balance sheet Noun
çeşitli bağımsız devletlerin konfederasyon oluşturması
confederacy
çeşitli biçimlerde
variously
çeşitli biçimlerde olan
multiform
çeşitli endeks sayılarının genel ortalaması
business barometer
çeşitli eşya
sundry goods
çeşitli giderler
sundry expenses Noun
çeşitli giderler
miscellaneous expenses Noun
çeşitli giderler
sundry expenditure
çeşitli görevler üstlenmek
to serve in various positions Verb
çeşitli hale getirme
diversification Noun
çeşitli hayvan veya bitkileri karıştırarak üretmek
to interbreed Verb
çeşitli hizmetler veren ve kolaylıklar sağlayan motel
motor lodge
çeşitli hükümler
miscellaneous provisions Noun, Law
çeşitli ipotek senetlerinin gelirini bir havuzda toplayarak
mortgage backed securities
çeşitli işler için bir alanın hem dikey
multilevel zoning
çeşitli kalitede
varying in quality
çeşitli kaynaklardan bilgi toplayıp sıraya koymak
to compile Verb
çeşitli kaynaklardan toplanmış notlar ve aktarmalar
(Lat.) collectanea
çeşitli konulara ait eserlerden derlenmiş dergi
miscellany
çeşitli kültür ya da etnik gruplardan öğelerin benimsenmesi
cosmopolization or cosmopolisation
çeşitli mallar
miscellaneous goods Noun
çeşitli mallar satan büyük perakende satış mağazası
department store
çeşitli malları götürü toptan satmak
to sell by bulk Verb
çeşitli malları götürü toptan satmak
to sell as a job lot Verb
çeşitli mekanlarda
at various venues Adverb
çeşitli Müslüman ülkeler ve Yugoslavya'nın para birimi
dinar
çeşitli nedenler
multitude of reasons Noun
çeşitli olmak
to range Verb
çeşitli örnekler
sundry samples Noun
çeşitli tarihlerde
at various times Adverb
çeşitli türlerden olan
heterogeneous Adjective
çeşitli ülkelere göre değişen yaklaşık 5 km'lik yol ölçüsü
league
çeşitli üretim
multiple production
çeşitli üretim yapan firma
multiple product firm
çeşitli yetenekleri olan
versatile
çeşitli yolları deneme
trial and error
çeşitli yolları deneme
trial end error
çeşitli yollarla
(Lat.) variatim
çeşitli yollarla pişirilmiş kuşbaşı domuz eti
charcuterie
çeşitli zamanlarda
at various times Adverb
(bilanço) çeşitli aktif kalemleri
sundry assets Noun
(bilanço) çeşitli aktifler
miscellaneous assets Noun
(gazete) çeşitli konular
miscellanies Noun
...'de çeşitli görevlerde bulunmak
to serve in various positions at ... Verb, Management
...'de çeşitli pozisyonlarda görev yapmak
to serve in various positions at ... Verb, Management
bir hesaptaki çeşitli kalemleri
analysis of an account Noun
çok çeşitli ...ler
a diverse range of ...s Adjective
çok çeşitli …ler
a great variety of …s Noun
çok çeşitli mal bulunan piyasa
easy market
çok çeşitli mal satmak
to sell a wide variety of goods Verb
çok çeşitli üretim alanında üretim yapan üretici
diversified manufacturer
davanın çeşitli maddeleri
wording Noun
davanın çeşitli maddeleri
text Noun
kimi kayak merkezlerinde insan taşıyan çeşitli araçlar
cable transporters Noun
toplumun çeşitli kesimleri
all walks of life Noun
ucuz fiyatla çeşitli mallar satan mağazalar zinciri
syndicate store
vb gibi çeşitli matbaa harfleri topluluğu
c family
zanlının çeşitli fotoğraflardan kesilerek oluşturulmuş resmi
photofit
zengin çeşitli bir üretim programına geçmek
to jump on the diversification bandwaggon Verb
Diğer Çeşitli Alacaklar
Other Receivables Noun, Accounting
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Türlü türlü, ... muhtelif, mütenevvi
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.