akli

Turkish-English Translation

  1. Adjective rational
  2. mental
  3. intellectual
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

akli denge
mental balance Noun, Medicine
akli dengesi bozuk
unbalanced
akli dengesi bozuk kişi
mentally unbalanced person
akli dengesi bozuktu
the balance of his mind was disturbed
akli dengesi yerinde olmayan kimse
nonsane
akli dengesizlik
insanity Noun
akli melekelerin tamamen kaybı
total mental disability
akli muvazene
mental balance
aklı yerinde olmak (bütün akli melekelerine sahip olmak
to retain the use of all one's faculties Verb
bozuk akli denge
unbalanced mind
bütün akli melekeleri yerinde
with faculties unimpaired
(vasiyet düzenleme) aklı ve hafızası yerinde olma
mind and memory
aklı
his or her mind
aklı başı yerinde
in one's right senses
aklı başı yerinde olmak
to have one's head screwed on the right way Verb
aklı başı yerinde ve tedbirli şahıs
reasonable and prudent person
aklı başına gelmek
to come to one's senses Verb
aklı başında
collected
aklı başında
sane
aklı başında
all there
aklı başında
lucid
aklı başında
wise
aklı başında
staid
aklı başında
of sound mind Adjective
aklı başında
right-thinking Adjective
aklı başında
mentally fit Noun, Law
aklı başında
mentally competent Noun, Law
aklı başında
of sound mind Noun, Law
aklı başında
sane Noun, Law
aklı başında davranmak
to come to one's senses Verb
aklı başında değil
punch drunk
aklı başında olma
sanity Noun
aklı başında olmak
to be in the enjoyment of all one's senses Verb
aklı başında olmak
to have one's wits about one Verb
aklı başında olmak
to be in your right mind Verb
aklı başında olmak
to be in one's senses Verb
aklı başında olmak
to be in possession of all one's faculties Verb
aklı başında olmamak
to be up the stick Verb
aklı başında olmayan
distraught
aklı başında olmayan
mentally incompetent Adjective, Law
aklı başında olmayan
non compos mentis (Lat.) Adjective, Law
aklı başında politika
sound-throughout
aklı başından gitmek
to be at one's wits end Verb
aklı başından gitmiş
at a loose end
aklı başından gitmiş olmak
to be out of one's senses Verb
aklı başka yerde olma
wool gathering
aklı dengesiz
of unsound mind
aklı ermez
innocent
aklı fikri eğlencede olmak
to live only for enjoyment Verb
aklı gitmek
to be confused Verb
aklı havada
frivolous Adjective
aklı hep işte olmak
to be businessman all the time Verb
aklı karışık
mixed up
aklı karışmak
to bemuse Verb
aklı karışmış
galley- west
aklı kılavuz edinmek
to take reason as one's guide Verb
aklı kıt olmak
to be weak in the head Verb
aklı kıt olmak
to have something on the ball Verb
aklı rehber ittihaz etmek
to take reason as one's guide Verb
aklı ve hafızası yerinde olarak
sound and disposing
aklı ya da ahlakı zayıf olan
slight
aklı yerinde
of sane memory
aklı yerinde
of sound mind
aklı yerinde olmak
to be in your right mind Verb
bir şeye aklı kesmek
to decide that something is feasible Verb
dillere aklı yatmak
to have a good head for languages Verb
kadın aklı
woman's reason
matematiğe aklı ermemek
to be poor at mathematics Verb
rakamlara aklı ermek
to have a head for figures Verb
satışa aklı yatkın kişi
sales minded
siyasete aklı ermek
to have a head for politics Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Akılla ilgili, akla dayanan
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.