demirlemiş, demir atmış. 
 The new liner is at anchor in the harbor.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        bower ile ayni anlama gelir. gözdemiri: pruvada iki lenger çapadan biri.
                        
                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        demirlemek, demir atmak. 
 They dropped anchor in a bay to escape the storm: Fırtınadan kaçınmak 
 için bir körfezde demirlediler.
                        
                        
                     
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        demirleme
                        
Maritime Traffic                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        demir taramak/sürüklemek.
                        
                        
                    
                 
                
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        çıpayı denize atmak
                        
Verb, Maritime Traffic                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        demir atmak
                        
Verb, Maritime Traffic                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        beyzî süs, binaların cephelerini süslemek için yapılan yumurta ve kargı biçimli kabartma desen.
                        
                        
                    
                 
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        deniz dibinde bir engele takılan çapa
                        
                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        helisel ankraj
                        
Noun, Construction                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        tonoz demiri, ufak lenger.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        rüzgâr altı tarafına atılan demir
                        
                        
                    
                 
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        demirli/demirlemiş olmak.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        gözdemiri
                        
Maritime Traffic                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        geminin limanda demirli yatması
                        
                        
                    
                 
                
                
                
                
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        (a) 
 den. ocaklık demiri, (b) son kurtuluş ümidi, en çok güvenilen kimse/şey.
                        
                        
                    
                 
                
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        fonda etmek
                        
Verb, Maritime Traffic                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        demir almak, demiri vira etmek. 
 We will weigh anchor at dawn: Şafak sökerken demir alacağız.
                        
                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        bir gemiyi demirlemek
                        
Verb                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        kimi deniz sigorta poliçelerinde sigorta şirketini kötü havada bulunamayan çapa ve zincirleri ödeme yükünden kurtaran madde
                        
                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        billboard ile ayni anlama gelir. çapa yatağı.
                        
                        
                    
                 
                
                
                
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        demirleme yeri, demir atacak yer.
                        
                        
                    
                 
                
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        TV veya radyo yayınını ya da programını koordine eden haber yayıncısı
                        
                        
                    
                 
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        demir atma noktası
                        
Noun, Information Technology                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        kablonun tespit edildiği halka.
                        
Noun                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        halka: düzlemdeki kapalı bir eğrinin düzlem dışındaki bir eksen etrafında dönmek suretiyle oluşturduğu dönel cisim.
                        
Noun, Geometry                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        lengerci, çapa yapan demirci.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        alışveriş merkezinde ana kiracı
                        
Noun, Management                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        link metni
                        
Noun, Software                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        bağlantı metni
                        
Noun, Software