ancient

  1. Adjective kadim (Kaynak: Evrim Çalışkanları)
  2. Adjective kadim
  3. eski, kadim, tarihin ilk çağlarına özellikle Batı Roma İmparatorluğunun yıkılışından (M.S. 476) öncesine
    ait.
    ancient history: eski çağlar tarihi.
  4. çok yaşlı, antika.
    ancient rock/trees.
  5. ihtiyar, yaşlı (kimse), piri fani.
  6. güngörmüş, muhterem, tecrübeli.
  7. Law 20 yıldan daha eski (delil olarak değeri şüpheli).
  8. tarihin ilk çağlarında yaşamış kimse.
    the ancients: GrekoRomen çağlarında yaşamış kimseler, o
    zamanın yazar ve sanatkârları.
  9. bayrak, sancak.
  10. bayraktar.
otuz yıldan eski senetler Noun
kadim DNA (Kaynak: Evrim Çalışkanları) Noun, Biology
otuz yıldan eski vesikalar
otuz yıldan eskiye ait belgeler Noun
taç giymede uyulan eski âdetler Noun
ilk çağlar tarihi: başlangıcından Batı Roma İmparatorluğunun yıkılışına (M.S. 476) kadar olan çağı kapsayan tarih. Noun
yakın geçmişe ait olup önemini kaybeden veya herkesçe bilinen olaylar.
Last week's news is ancient history. Noun
korumaya alınan tarihi yapı
eski ev
korumaya alınan tarihi ev
eski tarihi ev
yirmi yıldan uzun bir süredir açık araziden ayrılmış topraklar
duvara pencere açma hakkı
ışık irtifakı
eski eserler Noun
asar-ı atika
Allah, Yüce Varlık. Noun
Antik Çağ felsefesi Noun, Philosophy
İlk Çağ felsefesi Noun, Philosophy
vasiyetname sahibinin ölümünden itibaren geçen otuz yıldan daha eski vasiyetname
eski vasiyetname
en az otuz yıllık tapu senedi ve başka belgeler Noun
köklü aileden
eski bir âdeti canlandırmak Verb
eski alışkanlıklara bağlı kalmak Verb
eski bir uygarlığın kalıntıları Noun
Directorate (Br) Tarihi Anıtlar Müdürlüğü