ash

  1. Noun, Geography kül
  2. kül.
    cigarette ash: sigara külü.
    The ashes of the fire are still hot: Ateşin külleri hâlâ sıcak.
  3. sodium carbonate ile ayni anlama gelir. soda, sodyum karbonat, çamaşır sodası.
  4. volkan külü, kül halindeki lâv.
  5. kül rengi.
  6. küllemek, külle örtmek.
  7. yakıp kül etmek, küle döndürmek.
  8. Noun dişbudak ağacı
    (Fraxinus excelcior).
  9. Noun işareti/bileşik harfi.
Eş'arilik Proper Name, Religion-Faith
Eşariler Noun, Religion-Faith
kemik külü: gübre olarak ve ince porselen yapımında kullanılır. Noun
çiçekli dişbudak
(Fraxinus ornus): G. Avrupada yetişen, yeşilimsi petalli çiçek açan ve balsıra/kudret
helvası elde edilen ağaç.
uçkun külü: duman, uçan gaz vb.'den elde edilen kül. Noun
uçucu kül Noun, Environment-Ecology
çiçekli dişbudak
(Fraxinus ornus): G. Avrupada yetişen, yeşilimsi petalli çiçek açan ve balsıra/kudret
helvası elde edilen ağaç.
üvez ağacı.
(a) üvez ağacı
(Sorbus americana), (b) Avustralya okaliptüsü
(Eucalyptus regnans).
dikenli dişbudak
(Zanthoxylum americanum): dalları dikenli, yaprakları kokulu, sarı çiçekli bir
ağaç.
angelica tree ile ayni anlama gelir.
Noun
uçar kül
karbonat, sodyum karbonat.
Sodyum karbonat, Na2CO3. Cam, seramik, sabun yapımında, çamaşır tozu olarak vb. kullanılır.
soda külü Noun, Chemistry
dışık, yanardağ külü.
volcanic = vulcanian bomb: yanardağ bombası, yanardağ patlamasında dışarıya
fırlayan yuvarlak lâv parçası.
volcanic = vulcanian cone: yanardağ konisi.
volcanic = vulcanian earthquake: yanardağ depremi.
volcanic = vulcanian glass: yanardağ camı, volkanik cam, lâvların çabuk soğumasından ilerigelen cam gibi volkanik kaya.
volcanic = vulcanian tuff: tüf.
K. Amerika dişbudağı.
ash2 (1). Noun
(US) çöp fıçısı
(Br) çöp tenekesi
(US) çöp tenekesi
(US) çöp arabası Noun
kül rengi
kül grisi Adjective
tarihin çöplüğü Noun
tarihin tozlu sayfaları Noun
çöplük
otomobil kül tablası