büst

English Turkish Phrases

agricultural bust
tarımın kötüye gitmesi
baby bust
doğum oranındaki hızlı düşüş
bust
baş heykeli, büst. Noun
bust
göğüs. Noun
bust
göğüs ölçüsü, göğsün çevresi. Noun
bust
burst.
bust
iflâs et(tir)mek.
bust
(çok gayret sarfettikten sonra) birdenbire çökmek/yıkılmak.
bust
(orduda) rütbesini/kıdemini indirmek, rütbe/kıdem tenzili cezası vermek.
He was busted from sergeant to private.
bust
ehlileştirmek, evcilleştirmek, yola getirmek, zaptu rapt altına almak.
to bust a bronco.
bust
tutuklamak, tevkif etmek, enselemek.
He was busted on a narcotic charge/for having unlawful drugs.
bust
vurmak, çarpmak.
bust
kırmak.
He busted my toy!
bust
(polis) basmak, baskın yapmak.
His house was busted this morning and some drugs were taken away.
bust
başarısızlık, fiyasko.
His new play was a complete bust.
bust
cümbüş, içki âlemi.
bust
yumruk, darbe.
He got a bust in the nose before he could put up his hand.
bust
ekonomik bunalım, kriz, buhran, depresyon: borsada tahvilât fiyatlarının hızla düşmesi, işsizlik, pahalılık,
üretim azlığı, para değerinin düşmesi vb..
bust
tutuklama, tevkif.
bust
(polis) baskın.
The bust was made 3 o'clock this morning.
bust
müflis, iflâs etmiş.
to go bust: iflâs etmek.
bust
kırık, bozuk.
My watch is bust, I must take it to the repairer's.
bust measurement
göğüs ölçüsü
bust out
birdenbire yaprak ve çiçek açmak.
June is busting out all over. Verb
bust out
kaçmak, firar etmek.
He busted out of prison. Verb
bust out
birdenbire başlamak, koparmak.
They bust out out laughing: Kahkahayı kopardılar. Verb
bust shot
büst resmi (bir kişinin göğüsten yukarı fotoğrafı
bust up
ayrılmak, boşanmak.
bust up
kavga etmek, dövüşmek. Verb
bust up
bozmak, kırma, mahvetmek, akamete uğratmak.
The travel company's failure bust up our holiday. Verb
go bust
topu atmak Verb
go bust
iflas etmek Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database

Turkish-English Translation

  1. bust
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

büst resmi (bir kişinin göğüsten yukarı fotoğrafı
bust shot
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Vücûdun göğüsten ... kısmının heykeli
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.