be to someone&

birinin suçlu olduğunu beyan etmek Verb
birini suçlu gibi görmek Verb
birini suçlu addetmek Verb
birini müflis ilan etmek Verb
.: birisine ibret /ders olmak.
birinin nazıni çekmek Verb
birine karşı bir şeyden sorumlu olmak Verb
birisinin gittiğine sevinmek.
I'll be glad to see the back of him: Giderse sevineceğim/memnun
olacağım (Yüzünü şeytan görsün!).
bir bilgiyi birinden almış olmak Verb
minnet altında kalmak Verb
birinin itiraz etmesi için serbest bırakmak Verb
kıdemlilik bakımından birinden sonra gelmek Verb
birinin lehine olmak Verb
birine yaramak Verb
birinin işine yaramak Verb
birinin işine gelmek Verb
birinin işine yaramak Verb
birinin lehine olmak Verb
birine yaramak Verb
birinin işine gelmek Verb
birine yük olmak/eziyet vermek; geçimi birine ait olmak.
birini birşey olarak görmek Verb
birini birşey olarak addetmek Verb
birini birşey olarak kabul etmek Verb
birini kanunen müflis ilan etmek Verb
birinin rüştünü ilan etmek Verb
birini üyeliğe seçmek Verb
tekzip etmek Verb
yalanıninı çıkarmak Verb
bir kimsenin nefretini kazanmak.
tebelleş olmak, musallat olmak, (birisinin) başının etini yemek.
He is always at him: Adama tebelleş
oluyor.
They are at me again: Yine başımın etini yiyorlar.
paraca birine bağlı olmak ölünün sağ kalan bakılmaya muhtaç aile fertleri Noun
bir kimsenin nefretini kazanmak.
tanıdık çıkmak Verb