beau

  1. Noun âşık, sevgili, sık sık ve sıkı fıkı görüşülen erkek arkadaş.
  2. Noun bir kadına/kıza eşlik eden erkek.
  3. Noun züppe, şık, iki dirhem bir çekirdek, kendini beğenmiş.
  4. Noun eşlik/refakat etmek, bir kadını/kızı beraberinde sosyal bir toplantıya götürmek.
    No one has offered
    to beau her to the dance.
son derece şık/fiyakalı/züppe erkek.
zarif/güzel jest, gönül alıcı söz/hareket.
mükemmel güzellik kavramı/fikri. Noun
mükemmellik örneği, kusursuz örnek. Noun
yüksek sosyete, moda âlemi.