berth

English-Turkish Translation

  1. Noun, Maritime Traffic yanaşma yeri
  2. (vapur/tren/uçakta) tek kişilik yatak, kuşet, ranza.
  3. Maritime Traffic (a) gemi zabitan kabini, (b) manevra veya lenger sahası, iki gemi arasında veya bir gemi ile kıyı arasında
    muhafaza edilen uzaklık, (c) liman veya rıhtımda bir gemiye ayrılan yer, palamar yeri, (d) gemi zabitinin rütbe veya pozisyonu.
  4. iş, görev, memuriyet.
  5. Maritime Traffic rıhtıma yanaş(tır)mak, demirleme yeri vermek.
    The captain berthed his ship at midday.
  6. yatak bulmak/vermek/temin etmek.
  7. işe yerleştirmek.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

(train or ship) berth
kuşet
accommodation berth
düzenli posta seferi yapan gemiler için rıhtımda ayrılan yer
anchoring berth
demirleme yeri
customs berth
gümrük limanı
discharging berth
yük boşaltma yeri
discharging berth
boşaltma rıhtımı
foul berth
iskarça ve tehlikeli liman
give wide berth
açıktan geçmek Verb
lay by berth
yanaşık halde olmak Verb
load a ship on the berth
gemiye parça eşya yüklemek Verb
load a y on the berth
gemiye parça eşya yüklemek Verb
loading berth
yükleme yeri
loading berth
yükleme rıhtımı
lower berth
aşağı ranza
mooring - berth
demir yeri.
mooring berth
demir yeri Noun, Maritime Traffic
on the berth
rıhtımda, rıhtıma yanaşmış, yük almaya hazır.
shift berth
demirleme yerini değiştirmek Verb
ship's berth
gemi yatağı
snug berth
yanaşma yerinde yükleme
unloading berth
yük boşaltma rıhtımı
wide berth
açık geçme
berth a ship
bir gemiyi yanaştırmak Verb
berth bill of lading
düzenli gemi seferi olan bir şirketin konşimentosu Noun
berth cargo
gemide boş yerleri doldurmak amacıyla ucuz taşınan yük
berth cargo
düzenli sefer yapan gemilerin boş kalan yerlerini doldurmak için düşük navlunla aldıkları yük
berth charge
rıhtım ücreti
berth charter
bağlama yeri anlaşması (bu durumda kiracı gemiyi tamamıyla dolduramazsa kalan boş yer için ölü navlun ödemek zorunda kalır
berth charter
bağlama yeri sözleşmesi
berth clause
gemi yerine gelmedikçe
berth clause
sayılmayacağı ifade edilir
berth clause
navlun anlaşmalarındaki bu koşul ile astarya günleri Noun
berth clause
navlun anlaşmalarındaki bu koşul ile
berth clause
astarya günleri Noun
berth clause
sayılamayacağı ifade edilir
berth deck
ara güverte
berth deck
kasara altı
berth freighting
parça eşya yükleme
berth rate
(deniz) parça veya ücret tarifesi
berth rate
parça eşya yükleme
berth terms
yükleme ve boşaltma koşul ve kuralları Noun
berth ticket
yataklı vagon bileti
berth ticket
yataklı bileti
(sea) berth rate
parça veya ücret tarifesi
black sea berth terms
hububat taşıması için sözleşme imzalanmış bir geminin kiralayanın izniyle başka yük de taşıyabilmesine izin veren sözleşme
give a wide berth to
uzak durmak, kaçınmak, çekinmek, içtinap etmek,
den. alarga durmak.
You should give him a wide
berth: Ondan çekinmelisin/kaçınmalısın.
to give a wide berth to a ship: bir geminin uzağından geçmek.
give a wide berth to a ship
bir geminin açığından geçmek Verb
give the land a wide berth!
kıyıdan açık geçiniz !” uyarısı
English-Turkish phrases from Zargan's own database