Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
billet
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
konak, konut, asker konutu, menzil, askerin konakladığı (sivil ve şahıslara mahsus) bina.
Military
(seferber askerin) konak tezkeresi.
(gemi tayfasına tahsis edilen) yatak, ranza.
iş, görev, vazife.
a good billet
k.d.
iyi bir iş /görev.
pusula, yazılı not, kısa mektup vb..
Military
askeri konaklayacağı yere göndermek.
konakla(t)mak, yerleş(tir)mek, misafir etmek/olmak.
We arranged with the towns people to billet the
students: Kasabalıların öğrencileri misafir etmelerini sağladık.
They billeted in youth hostels
: Yatı yurtlarına yerleşti(rildi)ler.
Noun
kütük, odun, takoz.
billet car
: kütük vagonu.
Noun
demir/çelik çubuk.
Noun
sütun pimi: sütun tabanında betona bağlı demir/çelik pim.
Noun, Architecture
korniş ve kenar süsü olarak kullanılan tespih gibi dizili küçük silindirlerden biri.
Noun
kemer tokası.
Noun
güğüm kapak kaldıracı: güğüm kapağını açmak için parmakla basılacak uzantı.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
Every bullet has its billet
Kaderin önüne geçilmez.
Adjective
billet master
karargâh komutanı
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.