billet

  1. konak, konut, asker konutu, menzil, askerin konakladığı (sivil ve şahıslara mahsus) bina.
  2. Military (seferber askerin) konak tezkeresi.
  3. (gemi tayfasına tahsis edilen) yatak, ranza.
  4. iş, görev, vazife.
    a good billet
    k.d. iyi bir iş /görev.
  5. pusula, yazılı not, kısa mektup vb..
  6. Military askeri konaklayacağı yere göndermek.
  7. konakla(t)mak, yerleş(tir)mek, misafir etmek/olmak.
    We arranged with the towns people to billet the
    students: Kasabalıların öğrencileri misafir etmelerini sağladık.
    They billeted in youth hostels: Yatı yurtlarına yerleşti(rildi)ler.
  8. Noun kütük, odun, takoz.
    billet car: kütük vagonu.
  9. Noun demir/çelik çubuk.
  10. Noun sütun pimi: sütun tabanında betona bağlı demir/çelik pim.
  11. Noun, Architecture korniş ve kenar süsü olarak kullanılan tespih gibi dizili küçük silindirlerden biri.
  12. Noun kemer tokası.
  13. Noun güğüm kapak kaldıracı: güğüm kapağını açmak için parmakla basılacak uzantı.
Kaderin önüne geçilmez. Adjective
karargâh komutanı