captivity

  1. Noun tutsaklık, esirlik, kölelik, esaret, tutuklanma, tutukluluk.
    in captivity: tutuklu/esir olarak.

    He remained in captivity years after the war was over: Savaş bittikten sonra yıllarca esarette kaldı.
  2. Noun esirler.
(a) Babil esareti: Yahudilerin Babilde esir kaldıkları M.Ö. 597-538 dönemi, (b) Papanın Avignon'a sürgün edildiği dönem (1309-77).
birini esaretten kurtarmak Verb
esir tutulmuş
birini hapiste tutmak Verb
birini esaretten kurtarmak Verb