cloak

English-Turkish Translation

  1. harmaniye, pelerin, gocuk, aba, geniş manto.
  2. bahane, perde, örtü.
    He conducts his affairs under a cloak of secrecy. His friendly behavior was a
    cloak for his evil intentions.
  3. örtmek, gizlemek, saklamak.
    The mission was cloaked in mystery.
  4. aba/gocuk/pelerin vb. ile örtmek.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

Inverness cloak
kolsuz palto.
sheepskin cloak
gocuk
under the cloak
bahanesiyle
cloak and dagger
esrarlı olan
cloak and dagger
(filmler , romanlar , vb ile ilgili olarak) maceralı
as a cloak for sth
bir şeyi örtbas etmek için
mourning cloak (butterfly)
yaslı kelebek
(Nymphalis antiopa): Avrupa ve K. Amerikada bulunur. Kanatları koyu kahverengi ve
mor benekli, kanat uçları açık sarıdır.
the cloak of Mohammed (kept in Topkapı Palace
hırkai saadet
use patriotism as cloak for violence
şiddeti gizlemek için vatanseverlik bahanesine başvurmak Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database