communicate

  1. Verb bildirmek, bilgi vermek.
  2. Verb (maksadını/meramını) anlatmak/açıklamak/ifade ve beyan etmek.
    I don't think the leader of the opposition
    communicates his thoughts clearly.
  3. Verb iletişmek, haberleşmek, muhabere etmek.
    They communicate with each other every day.
  4. Verb fikir teatisinde bulunmak.
    Has the Minister of Foreign Affairs communicated with the American President yet?
  5. Verb iletmek, nakletmek, ulaş(tır)mak, tebliğ etmek.
  6. Verb (hastalık) bulaş(tır)mak, yay(ıl)mak, sirayet et(tir)mek.
  7. Verb bitişik olmak, birbirine geçit vermek.
    Our bedroom communicates with the bathroom.
  8. Verb (kilisede) Aşai Rabbani âyinine katılmak.
  9. Verb katılmak, iştirak etmek.
iletişim kurma ihtiyacı
...'i ...'e bildirmek Verb
bir hastalığı bulaştırmak Verb
bir evrakı birine bildirmek Verb
bir hastalığı bulaştırmak Verb
bir teklifi bildirmek Verb
teklifi bildirmek Verb
mektuplaşmak Verb
haberleşmek Verb
biriyle ilişki kurmak Verb
biriyle mektuplaşmak Verb
polisle temas halinde olmak Verb
üye devletler bu direktifin uygulanmasıyla ilgili kanun, tüzük ve idari düzenlemelerini komisyona bildirirler Noun
... hakkında görüş bildirmek