crank

English-Turkish Translation

  1. Machines dirsek, anadingil. kanırtmaç, kol, manivela, krank.
    crank throw: anadingil kolu.
  2. huysuz/aksi/sert kimse, garip/acayip huyları/fikirleri olan kişi.
    a food crank.
  3. meraklı/eksantrik (kimse).
  4. garip, acayip, tuhaf (nesne, kimse).
    a crank letter. a crank phone call.
  5. sözü mahirane çevirme, zeki/kurnazca kelime oyunu.
  6. köşe, dirsek.
  7. kararsız, dengesiz, sallantılı, laçka, çarpık, bozuk, sarsıntılı, sarsak.
  8. (gemi) çabuk devrilir, dengesiz, sallantılı.
  9. canlı, cevval, şen, şuh, neşeli.
  10. (bkz: cranky ) (5)
  11. dirsek yapmak, (manivela kolu gibi) bükmek.
  12. manivela kolu/dirsek takmak.
  13. Machines mili krankla çevirmek/döndürmek.
  14. (patlamalı motoru) kollu manivela ile veya küçük bir motorla harekete geçirmek/çalıştırmak/başlatmak.
  15. (motor vb.) krank kolunu döndürmek.
  16. zikzak yapmak, döndürmek, bükmek.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

(engine) crank
manivela
bell crank
dirsekli kol
disc crank
aynalı krank.
window crank
pencere açma kolu
crank arm
biyel
crank chamber
karter
crank disk
disk crank
crank disk
aynalı krank.
crank out
(makine gibi) üretmek, şipşak yapmak/meydana getirmek, çabucak birbiri arkasına yapmak.
He cranks out two novels a years.
crank pin
krank pimi. Noun
crank up
hazırla(n)mak, hazır olmak, harekete geç(ir)mek, hareket et(tir)mek.
crank up production
üretimi canlandırmak Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database