Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
crib
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
çocuk karyolası/yatağı, yanları yüksek küçük karyola.
ahır, ağıl.
yemlik, musur.
kulübe, evcik, odacık.
kapalı yer.
örgü sepet.
kalıp: inşaat temel kalıbı.
kuyu astarı.
ambar.
set: nehrin akışını yavaşlatmak veya kütükleri tutmak için su içinde yapılan duvar.
azık, nevale, komanya: işçinin evden götürdüğü yemek.
çalıntı, intihal: gizlice/izinsiz başka eserden yapılan kopya.
The teacher would have given me a high
mark, but he noticed some of my answers were cribs from yours.
kılavuz, anahtar-kitap: soruların cevabını, ödevlerin tercümesini veren öğrenci yardımcı kitabı. (Bilhassa
Lâtince dersi kılavuzu).
(iskambil oyununda) her oyuncunun ikişer kart vermesiyle elde edilen deste.
(hırsızların soymayı tasarladıkları) ev.
(çocuğu karyolasına) kapamak, hapsetmek.
(çocuğa) yatak/karyola yapmak/temin etmek.
tahta kalıp/istinat duvarı vb. yapmak.
çalmak, intihal etmek, kopya etmek, başkasının eserini kendisininmiş gibi yayınlamak.
I didn't know
the answers to the teacher's questions, so I cribbed them off John.
tercümede kılavuz kitaba başvurmak.
(hububatı vb.) ambarlamak, ambara koymak.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
common crib
tellal
crack a crib
(bir evi) soymak, hırsızlık yapmak.
crib house (joint)
adi meyhane
crib house (joint)
(US) batakhane
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.