ele almak

Turkish-English Translation

  1. Verb to take in hand
  2. Verb to take up
  3. Verb to take on
  4. Verb to undertake
  5. Verb to argue out
  6. Verb to approach
  7. Verb to bat something around
  8. Verb to deal
  9. Verb to discuss
  10. Verb to handle
  11. Verb to process
  12. Verb to treat
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

...'i ele almak
to deal with ... Verb
bayrak çekmek , kumandayı ele almak
to hoist one's flag Verb
bir davayı ele almak
to handle a case Verb
bir durumu ele almak
to handle a situation Verb
bir görevi yerine getirmek için metanetini ele almak
to nerve oneself to a task Verb
bir gündem konusunu ele almak
to raise a point of order Verb
bir işi bir kez daha ele almak
to touch up Verb
bir işi bırakıp bırakıp yeniden ele almak
to work at it off and on Verb
bir işi ciddi olarak ele almak
to get the grips with Verb
bir işi ele almak
to proceed with a metter Verb
bir işi ele almak
to put one's hand to a task Verb
bir işi ele almak
to approach a task Verb
bir işi ele almak
to tackle a piece of work Verb
bir kanun tasarısını ikinci kez ele almak
to give a bill its second reading Verb
bir konuda inisiyatifi ele almak
to move in a matter Verb
bir konuyu baştan sona ayrıntılarıyla ele almak
to treat exhaustively of a subject Verb
bir konuyu ele almak
to approach a subject Verb
bir konuyu ele almak
to take a matter in hand Verb
bir konuyu ele almak
to address an issue Verb
bir konuyu etraflıca ele almak
to large treatment of a subject Verb
bir konuyu geniş olarak ele almak
to let oneself go on a subject Verb
bir konuyu ilk kez ele almak
to break fresh ground Verb
bir konuyu öncelikle ele almak
to give a matter preferential consideration Verb
bir konuyu tam gizlilikle ele almak
to treat in strictest confidence Verb
bir konuyu titizlikle ele almak
to handle a subject delicately Verb
bir konuyu türlü açılardan ele almak
to treat a question under several heads Verb
bir konuyu üstünkörü ele almak
to treat a subject cursorily Verb
bir meseleyi ele almak
to address an issue Verb
bir olayı sonucunu düşünmeden ele almak
to consider an occurrence abstracted from the issue Verb
bir şeyi ele almak
to get one's hand on sth Verb
bir şeyi ele almak
to take something in hand Verb
bir şeyi her açıdan ele almak
to consider something from all points of view Verb
bir şikâyeti ele almak
to consider a complaint Verb
bir sorunu bütün yönleriyle ele almak
to consider a matter in all its bearings Verb
bir sorunu bütünüyle ele almak
to examine a question in its entirety Verb
bir sorunu çözmek üzere ele almak
to tackle a problem Verb
bir sorunu dikkatle ele almak
to go closely into a matter Verb
bir sorunu ele almak
to address an issue Verb
bir sorunu etraflıca ele almak
to consider all angles of a question Verb
bir sorunu gerektirdiği ihtimamla ele almak
to give a matter due consideration Verb
bir soruyu her bakımdan ele almak
to view a question from all sides Verb
biriyle birşeyi ele almak
to discuss something with someone Verb
birşeyi ele almak
to see about something Verb
birşeyi ele almak
to come at something Verb
birşeyi ele almak
to set about something Verb
birşeyi ele almak
to deal with something Verb
cesareti ele almak
to pluck up heart Verb
cesareti ele almak
to pluck up courage Verb
cesaretini ele almak
to muster up all one's courage Verb
davayı ele almak
to handle a case Verb
derinlemesine ele almak
to draw out Verb
dizginleri ele almak
get the upper hand, gain the upper hand, have the upper hand Verb
ertelenmiş bir tasarıyı yeniden ele almak
to take from the table Verb
gizli olarak ele almak
to treat confidentially Verb
gündemdeki sırası gelen konuyu ele almak
to proceed to the next item on the agenda Verb
hükümetin dizgilerini ele almak
to take up the reins of government Verb
iktidarı ele almak
to assume power Verb
inisiyatifi ele almak
to take the initiative Verb
insiyatifi ele almak
to take the initiative Verb
işi ele almak
to put one's hand in the plough Verb
işi ele almak
to put one's hand to the plough Verb
işlerin yönetimini ele almak
to take the direction of affairs Verb
işlerinin idaresini ele almak
to take the direction of the affairs Verb
kontrolu ele almak
to assume the control Verb
kontrolü ele almak
to assume control Verb
kontrolü ele almak
to assume the control Verb
kontrolü ele almak
to take control Verb
konu yu ele almak
to take a matter in hand Verb
konu yu üstünkörü ele almak
to treat a subject cursorily Verb
kumandayı ele almak
to hoist one's flag Verb
kumandayı ele almak
to strike one's Verb
mahrem olarak ele almak
to treat confidentially Verb
mahrem olarak ele almak
to treat in strict confidence Verb
mevsimin işlerinin en çok yoğun olduğu zamanlardaki sorunları ele almak
to handle the seasonal peak problems Verb
şikâyeti ele almak
to consider a complaint Verb
sıradaki işi ele almak
to proceed to the next business Verb
somut bir olayı ele almak
to take a concrete case Verb
soru yu her bakımdan ele almak
to view a question from all sides Verb
sorunları bir bir ele almak
to take problems one by one Verb
temcit pilavı gibi hep aynı konuyu ele almak
to harp on the same string Verb
yasak konuyu ele almak
to tread on forbidden ground Verb
yeniden bir konuyu ele almak
to refer to a matter again Verb
yönetimi ele almak
to take the lead Verb
yönetimi ele almak
to take in hand Verb
bir soruyu sonradan ele almak üzere ertelemek
to reserve a question for further consideration Verb
birşeyin kontrolünü ele almak için mücadele etmek
to dispute something Verb
daha sonra ele almak üzere bırakmak
to leave over Verb
kontrolü ele almak için mücadele etmek
to dispute Verb
sonradan ele almak üzere bir raporu dolaba kaldırmak
to pigeonhole a report for future consideration Verb
birşeyi ele alırken birşeyi göz önüne almak
to see something against something Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database